Safa Grup’un 20 yıl önce yaptığı, üç yıl önce de tamamen yenilediği Safaköy yolu, bölgedeki inşaat şirketlerinin ağır vasıta araçlarının kullanımı nedeniyle yine delik deşik edildi. Bölgede inşaat halinde olan 3-4 bin konut nedeniyle, ağır yük taşıyan kamyonlar tarafından harap edilen yol, çevre sakinlerini isyan ettirdi.
Yasa çok açık. Hiçbir inşaat şirketi konut yapıyor diye kamu yoluna zarar veremez. Bu polislik bir suçtur. İskele Belediyesi kendi sorumluluğu altındaki bu yol için polise şikayette bulunmak zorundadır. Çünkü yol belediyeye aittir.
Safaköy halkı geçen ay yola yapılan zararın tadilatının yapılması için eylemde bulundu. Ancak bölge sakinleri, yol kapatma eylemini bitirmedikleri taktirde olay yerine gelen polis tarafından tutuklanmakla tehdit edildi. Yani halkı haklıyken haksız duruma düşürdüler. Şimdi de İskele Belediyesi zararı kısmen halka ödetmek istiyor.
İnşaat yapan şirketler ile birlikte bölge halkının temsilcisinin de katıldığı bu yolu görüşmek üzere toplantı yapıldı. Toplantıyı organize etmesine rağmen İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu katılmadı. Yerine belediyeden bir görevli gönderdi. Belediye “bu yolu yapalım, ödeyin” fikrini ortaya attı. Kimdir ödeyecek olan? Belli ki bu inşaat şirketlerinin delik deşik ettiği yolun tamiri için yine vatandaşa kısmen fatura çıkarılmak isteniyor. Fatura 500 bin Sterlin’e yakın.
Yani dev inşaat şirketleri yolu bozdu, İskele Belediyesi faturayı vatandaşa ödetmek istiyor.
Oysa belediye yolu bozan inşaat şirketlerine bu yolu yaptırmak zorunda. Peki ödemezlerse ne olur? Belediye bunu bir yazı ile vergi dairesine bildirmeli. Bu şekilde devlete borç olarak o inşaat şirketinin ismine işlenir. Veya mahkemeye verip davayla da alabilir.
Faturayı vatandaşa çıkarmak isteyen anlayış diyor ki, bu yol daha yapılırken iyi yapılmamış, yetersizmiş…
Nasıl yani? 2004’ten beri yeterli olan, en sonra üç yıl önce Safa Grup tarafından yeniden yenilenen yol şimdi mi yetersiz oldu?
Kısaca öyle bir akıl almaz fikir ortaya atıyorlar ki yolu bozanı değil, yolu 20 yıl önce hiç kimseden tek kuruş dahi destek almadan tamamen kendi cebinden yapan Safa Grup’u cezalandırmak istiyorlar.
Üstelik üç yıl önce yine aynı yol, Safa Grup tarafından sadece kendi imkanlarıyla yenilenmişken…
Bölgede yaşayan Safaköy sakinleri kızgın. Şunları söylüyorlar:
“Kime, nereye derdimizi anlatacağımızı bilemiyoruz ? Şaşkınız !!!
İngiltere’den 5 yıl önce Safaköy’e yerleşen 3 aileydik. 4 ay önce maalesef iki aile evlerini satılığa koyup ayrıldı. Gerçekler acıdır ama söylemeden geçemeyeceğim; Kıbrıs Türkü bir devleti olduğuna inanıyor ve adına KKTC diyor.
Ne yazık ki kendini kandırıyor. Devlet, kendi toprakları üzerinde yaşayan herkesi, ister vatandaşı olsun ister oturum izinli olsun haklarını koruyan, hizmet veren bir otoritedir. Ama Kıbrıs’ın kuzeyinde bu maalesef yok. Yaşadığım Safaköy’ün alt tarafında inşaatlar yapılmaya başladıktan sonra hayatımız alt üst oldu. Yolları iş makinaları yerinden söktü. Arabası olanlar büyük zarar gördü. Sitemizin etrafında yüzlerce işçi yaşamaya başladı. Hangi koşullarda yaşıyorlar temizlikleri nasıl sağlanıyor. Pis sularını nereye veriyorlar bilmiyoruz. Açıkçası artık hiç güvende değiliz.
Sonradan etraftan öğrendiklerimiz bizi daha çok hayal kırıklığına uğratıyor. Paramparça olmuş yol devletin.
Ve devlete ait bu yolu şirketler paramparça ediyor. Devlet ise sessizce izliyor. Yapılan bazı şikayetlerin ardından belediye, “yolu şirketler tekrar yapacak” diyor ve toplantı yapıyor. Ancak yol maliyet masrafını, sadece yolu bozan şirketlere paylaştırmıyor. Bu yolu iki defa kendi parasıyla yapan Elan Property şirketini de yolun yapımına ortak ediyor. Elan Property Safaköy’de yaşayan bizlere, “Bu yolu 2 defa yaptım. Ben bozmadığım halde beni de ortak yapmışlar, bu yönde karar çıkarsa ben siz Safaköy’de yaşayanlardan bu parayı toplayacağım” diyor.
Aciz bir devlet ve tabi ki doğal olarak aciz devletin aciz belediyesi. Kendisine ait yolu koruyamayan, yolu bozanı değil de daha önce yapanı cezalandıran aciz belediye. Yazıklar olsun !!!”
Tepkiler böyle.
Şu anda Safaköy’de oturma açılmış bin tane ev var. Bunun yanında iki üç yıla kadar en az 3 bin tane ev daha yapılacak. Bunlara ilave olarak 1300 yataklı Sky Line otel projesi durmuştu, yeniden başlıyor. Yani üç yıl içinde beş bine yakın konutun olduğu bölgeye güvenli bir giriş çıkış yok. Burada da Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın açık bir ihmali var. Bu nasıl bir planlama? Halk bakan Erhan Arıklı’yı bu yolun güvenliği için göreve davet ediyor. Aksi halde yarın olabilecek ölümlü bir kazanın hesabını kimse veremez... Bizden söylemesi…