SORUNLARI ÇÖZÜLMEYEN YARGI GÜÇLÜ OLAMAZ!

Yaş haddinden emekliye ayrılan Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 43 yıllık çalışma hayatını noktalarken, sorunları çözülmemiş yargının güçlü olamayacağını vurguladı.

Yaş haddinden emekliye ayrılan Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 43 yıllık çalışma hayatını noktalarken, sorunları çözülmemiş yargının güçlü olamayacağını vurguladı.


Yüksek Mahkeme Başkanlığı nedeniyle Yüksek Adliye Kurulu Başkanı ve Yüksek Seçim Kurulu başkanı görevlerini de yürüten Narin Ferdi Şefik, görevini Perşembe günü Yüksek Mahkeme Yargıcı Bertan Özerdağ’a devredecek.
Bina ve personel sıkıntılarının devam ettiğini, 2018’den bu yana talep ettikleri arabaları hala alamadıklarını söyleyen Şefik, göreve yeni başlayan icra memurlarının icraya gidecek araç bulamadığını, eskilerin tamir için müthiş paralar harcandığını kaydetti.
“Yargıya kötü niyetle yaklaşıldığını düşünmüyorum ama öncelikler sıralamasında sorun var” diyen Şefik, yargının tüm olumsuz koşullara rağmen en iyisini yapmaya çalıştığını ifade etti.
Şefik, henüz sonuçlanmayan ceza davaları, özelikle cezaevinde uzun süredir bekleyen hükümsüz tutuklularla ilgili şikayetler aldıklarını da kaydederek, “Duruşmalar uzayarak devam ediyor. Heyetin zaman verme olanağı yok. Hukuken hiçbir dayanak olmamasına rağmen bazı avukatlar ceza mahkemelerinin kararlarından sonra istinafa gitmekte ısrarlı olabiliyor” dedi.
Küçük ölçekli hukuk davalarını ve trafik ceza davalarını bilgisayar ortamında fiili dosya olmaksızın çözme hedefinde olduklarını belirten Şefik, bunun için tarayıcıları aldıklarını, veri deposunun da temin edildiğini ancak kurulum konusunda bazı teknik sorunlar yaşandığını söyledi.
Yüksek Seçim Kurulu aracılığıyla 6 seçim yönettiğinin hatırlatılması üzerine Narin Ferdi Şefik, “Seçim yükümüzü artırır mı, evet ama seçimlerin yargının kontrolünde olması gerektiğini düşünürüm” diye konuştu.
TOPLUMDA KURAL TANIMIYORUZ
Şefik, toplumdaki her soruna yargının merhem olamayacağını da ifade ederek, “Kural tanımıyoruz. Trafik bizim ne kadar kural tanımaz olduğumuzun en büyük göstergesidir. Tanıdığı vasıtasıyla her işi yaptırabileceğini, sorumluluklarından kaçabileceğini, hatta yaptığı yolsuzluğun örtbas edilebileceğini düşünen insanlarımız var hala” diye konuştu.
Son dönemde yürütülen diploma soruşturmasının sorulması üzerine Şefik, “Umarım geçersiz/sahte diploma konusu ile ilgili kişiler deşifre olurlar ve suç işlediğinizde, yanlış yaptığınızda kim olursanız olun bunun yanınıza kalmayacağı gerçeği bir kez daha anlaşılır. Bizim ülke koşullarında başarı gösterebileceğimiz alanlar sınırlıdır. Eğitim de bunların en önemlilerinden biridir. Bu alanı da kendi elimizle mahvedersek toplumla en büyük kötülüğü yapmış oluruz” dedi.
“ÜMİTSİZ OLDUĞUMUZ TAKDİRDE İŞİN UCU TAMAMEN KAÇAR”
Çocukları ve torunlarıyla bu ülkede yaşamaya devam edeceğini, insanın yaşadığı ülkenin en düzgün yer olmasını istediğini söyleyen Şefik, şöyle devam etti:
“Önem verdiğimiz hususlar değişti, birbirimize verdiğimiz değer azaldı. En önde gelen ve en fazla korunmasına özen gösterilen şey kişisel menfaat oldu. Yanlışların düzeltilmesine el birliğiyle yardımcı olmamız gerektiğini düşünürüm. Bazı eğitimler küçük yaşta alınmalı. Kurallara uymak, kavgadan değil uzlaşıdan yana ve saygılı olmak… Gördüğümüz eksiklikleri ve yanlışları çocuklara anlatarak yolumuza devam edersek onların toplumu değiştirebileceğine inanırım. Ümitsiz olduğumuz takdirde işin ucu tamamen kaçar…Düzgün insanlarla doğru neticeye varılabilir.”
“AVUKAT SAYISI ÇOK ARTTI”
Yıllar içinde meslekte bazı erozyonlar gözlemlediğini de ifade eden Narin Ferdi Şefik, “Stajyer ordusuyla karşı karşıyayız. Avukat sayısı çok arttı, davaya girip dosyasına vakıf olmayan avukatlar var. Bence mesleğine saygısı olmayan kişinin kendisine saygı çerçevesinde davranılmasını beklememesi gerek. İlkem budur ve bence bu sadece bizim için değil her meslek için geçerlidir. Gerçekten sevenlerin bu mesleğe devam etmesi gerek” diye konuştu.

Bu haber 204 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER