CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy dün Ada TV ekranlarında Kıbrıs sorununda izlenen siyaseti “kamikaze diplomasisi” diye eleştirdi.
Peki bu değerlendirme haklı bir değerlendirme mi?
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tüm eleştirilere rağmen 3D diye özetlediği taleplere olumlu yanıt verilmediği için masaya oturmadığını ifade ediyor.
Nedir bu 3D ?
“Doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan temas açılımı” olarak özetlenen bu talepler aslında bizim uzun yıllardır gündemimizde…
Tatar, “Bu açılım yapabilseydi masaya oturulabilirdi.” diyor.
Dolayısıyla bu yönde izlenen siyaseti “Kamikaze diplomasisi” diye özetlemek hakkaniyetli bir yaklaşım olmaz.
Cumhurbaşkanı Tatar, ortak zeminin yeni milli siyasetin gereği olan egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidi ile mümkün olabileceğini vurguladı.
İki taraf bir ortak zeminde buluşabiliyorsa müzakere sürecinin başlayabileceğini söyleyen Tatar, Holguin’in işi zorlamaya çalıştığını, ortak zemin olmadan tarafları müzakere sürecine sürüklemeye çalıştığını ve Kıbrıs’ın gerçeklerini anlamadığını düşünüyor.
Yine dün Ada TV’nin konukları arasında yer alan YDP Sözcüsü Bertan Zaroğlu da partisinin bu konuda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a tam destek verdiğini belirterek, Kosova’da yaşananları hatırlattı.
Neydi Kosova’da yaşananlar?
Kosova Sırplarla iki yıl görüştü, anlaşamadılar. BM Temsilcisi ‘bunlar anlaşamıyor’ diye tespitte bulundu. Kosova da bunun üzerine tanınma girişimini başlattı. BM ise ‘biz bunu kabul etmiyoruz’ dedi. Ama bu sonucu değiştirmedi. Kosova tanınmayı ilan etti.
Zaroğlu’na göre biz de bu bunu 2004’te yaşadık. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, ‘Rumlar Türklerle adayı paylaşmak istemiyor’ diye tespitte bulundu. Biz bu yanıtın ardından tanınma yönünde hareket edebilirdik. Etmedik. Neden? Çünkü dönemin Cumhurbaşkanı Talat, ‘federasyon görüşmeye devam edeceğim’ dedi. 2017’de Crans Montana’ya kadar görüşmeler devam etti. Rumlar orada masayı devirdi…
Zaroğlu, şimdi gelinen süreçte bizim de Kosova gibi tanınmayı ilan etmemiz gerektiğini söylüyor.
Elbette masada oynanan bu Kıbrıs satrancında Türkiye AB ilişkileri de önemli.
Sözün özü Kıbrıs meselesinde şimdilik bir hareketlenme yok gibi görünse de Türkiye-AB ilişkilerindeki dengeye bağlı olarak masanın tekrar kurulabileceğini söyleyenler var.
Bu masanın konusu federasyon mu olur, gevşek federasyon mu olur, yoksa konfederasyon mu? Onu da zaman gösterecek. Bizden söylemesi…