Dün, TC Dışişleri Bakanı Sn. Fidan , ABD Dışişleri Bakanı Blinkent’ le ikili bir görüşme yaptı .
Ağırlıklı olarak , Gazze , Suriye ve Ukrayna ele alındı .
Filistin için , iki devletli çözümden yana , görüş ortaya kondu .
Ukrayna , ne Suriye , ne de bölgesel sorunlar olarak servis edildi .
Burada , görüşmede gündeme gelen , Suriye sorununu ele alarak , irdelemeye çalışacağım .
Biliyoruz ki , İsrail terör devleti , batılı emperyalistler tarafından kurdurulmuş olup , bölgede ve dünyadaki çıkar dengesine sahip olmak içindir .
Mustafa Kemal Atatürk , sağlığında , Orta Doğuda bir Yahudi Devletinin kurulmasına karşı çıkmıştı .
Fakat , ölümünden sonra gelen halef , 180 derecelik bir açı ile , Yahudi devletinin oluşmasına , yeşil ışık yakmış ve ilk tanıyandı .
İsrail Devletinin tanınması , ABD ile başlayan sıcak ilişki sayesinde olmuştu .
Orta Doğu’daki Yahudi Devleti , Amerikan Emperyalizminin , bölgedeki petrol yataklarının da bir ileri karakolu durumuna getirildi .
Zaman içerisinde , Yahudi Devletinin kurulma amacının , Türkiye’ye bir tehdit aracı olarak kullanılması ile ortaya çıkmış .
Cumhuriyetin kurulması ile birlikte , bu devam etmiş , Celali isyanları ile kendisini göstermişti .
NATO şemsiyesi altında , Milli Misak’a hapsedilen Türkiye’nin . ABD’nin gerçekten dost veya düşman olduğunu anladığı yıllar , 60’lı yılların başı olmuştu.
Bu yıllarda , ABD ‘nin bölgedeki varlığı , Türkiye coğrafyası karşısında bir tehdit olarak görülmeye başlandı .
Bunu , çok yakın geçmişte , düşen kalkan Biden efendi , söylememiş miydi ?
Bölgede , İsrail’in de desteği ile , Kürt aşiretlere her türlü destek verilerek . Türkiye ve bölge ülkeleri coğrafyalarından toprak alınarak , bir Kürt devletinin kurulması için , Amerikan emperyalizmi düğmeye basmıştı .
Türkiye’deki Amerikan üsleri ve NATO üslerinden , bu terör örgütlerine silah ve mühimmat sağlayan hava nakil araçlarını tespit eden , Türk generalleri , suikasta maruz kalmamışlar mıydı ?
Türkiye’nin dünyada ve bölgedeki çıkarları , ABD’nin çıkarları ile hep çelişir durumda olarak , bu güne kadar gelindi .
Şimdilerde .
ABD , geçmişte yazdığı senaryoyu , uygulamak için , Türkiye’yi ölçüp biçmektedir .
Şimdiki, oyunu !
Suriye ve Irak’ın kuzeyinde , Türk sınırına yakın bölgelerde , terör örgütlerine halk oylaması yapma girişimlerine başlamıştır .
Bu , devlet içinde devlet oluşturma anlamına da gelmiyor mu ?
Bu hareket , Terör örgüt veya örgütlerini , demokratik bir çizgiye çekme girişimidir de ayni zamanda .
Ne yapalım , seçimlerini de yaparak , varlıkları , terör organı olmaktan çıkmıştır , savunması ile de ileride ortaya çıkarlar .
Türkiye , bu konuda , geçmişte olduğu gibi , günümüzde de bu gibi oldu bittilere kararlılıkla karşı çıkmaktadır .
Sn . Erdoğan , Efes 2024 tatbikatında , açık açık , tatbikatı izleyen yabancı misafir diplomatların önünde :
“… Türkiye , güney sınırlarının hemen ötesinde , Suriye’ nin ve Irak’ ın kuzeyinde bölücü örgütün bir teröristan kurmasına asla izin vermeyecektir …”
Türkiye bu konuda çok kararlı .
Böyle bir terör devletinin kurulmasını , Rusya , acaba nasıl karşılar .
Türkiye için bu , bir savaş nedeni de olsa gerek .
ABD bunda ısrar ederse , bunun boyutları çok ama çok gelişir .
Irak , Suriye’yi devletlikten çıkararak , aşiretleri güçlendirerek , bölgede at oynatmaya devam etmek istemektedir .
Sn. Fidan , ABD meslektaşına Türkiye’nin kararlı duruşunu , kararlılıkla aktarmıştır .
ABD’nin bölgede Türkiye için ne kadar tehlikeli bir düşman olduğunu , 1968’ lerde , haykırmıştı .
68 kuşak gençliğinin haklılığı , her geçen gün daha da ortaya çıkmaktadır .
Bu kuşağın bireyleri , yavaş yavaş göçüyor .
Üçünün ise , genç yaşta , dar ağacında canı alındı .
Hapislerde , süründürüldü .
Günümüze dek , 56 sene geçti .
Bu kuşak için , gelişen olaylar karşısında , şapka çıkarmak gerekmez mi ?