Yabancılara Taşınmaz Mal Yasası’nda yapılan değişiklikle lokomotif denen inşaat sektöründe tabuta son çivi de çakılmış oldu.
Geçen yıl temmuz ayında “emlakta kriz kapıda, yıl sonunda satışlar da düşecek, fiyatlar da” diyen sektörün tecrübeli isimi Ali Özmen Safa’nın söyledikleri gerçek oldu.
Bugün Mağusa’da bazı şirketler inşaatlarını durdurdu. Şampanyalar patlatarak bir gecede 600 tane daire sattığını iddia eden şirketler satışlarını iptal etti.
100 bin sterline satılan dairelerin fiyatları 70-80 bin sterline geri çekildi. Bu daireleri yüksek fiyattan alanların tepkisini dindirmek amacıyla indirim direkt fiyata yansıtılmadı. Onun yerine komisyon oranları yüzde 20’den yüzde 40’a çıkarıldı. İndirim aradaki komisyoncuya yaptırıldı...
Dairlerin satış vadeleri uzadı, teslimden sonra 3-4 yıl vade eklendi. Müteahhitler Birliği verileri açık. Pazarda yaklaşık 100 bine yakın ev var. Ama pazardaki talep 15 bin civarında.
Bu yaz yapılacak bazı projelerin lansmanları da iptal edildi. Oysa eskiden her hafta en az iki üç proje piyasaya sunuluyordu.
Ödeme zorluğu çeken bazı şirketlerin yaşadığı kriz giderek derinleşiyor.
Kısaca tam bir kargaşanın yaşandığı sektördeki kriz toz duman giderek büyüyor.
Ayakta kalmaya çabalayan inşaat sektöründe yaşanan kaosta şu anda kelimenin tam manasıyla, gemisini kurtaran kaptan durumu yaşanıyor.
Peki durum böyleyken yabancıya taşınmaz mal yasasında yapılan değişikliklerin amacı neydi?
Yasa ne getiriyor? Önce ona bakalım.
Yasayla KKTC’nin yabancılaşmasıyla ilgili ülke genelinde yüzde 3’lük bir üst limit belirlendi.
İlçe sınırları içinde yabancılara taşınmaz mal satışıyla ilgili sınır ise yüzde 7 olarak getirildi. Yani bir ilçede taşınmaz mal sahibi yabancının sayısı o ilçenin nüfusunun yüzde 7’sini geçemeyecek.
Proje bazlı konutların en çok yüzde 80’i yabancılara satılırken, en az yüzde 20’lik bölümü Türkiye Cumhuriyeti veya KKTC vatandaşlarına satılacak.
İnşaat sektöründe bugün yaşanan derin kriz ortada. 1.2 milyar sterlin dolayında inşaat yatırımının durduğu ifade ediliyor. Peki bu yasanın bu krize nasıl bir faydası olacak?
Yasayla amaçlanan neydi? Sektör durduğunda kim ne fayda sağlayacak?
Hani buradan elde edilen parayla Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak sağlayacaktık…
Hani yabancıya satılan konuttan elde edilecek parayla sosyal konutlar yapılacaktı…
Ya da bu yasayla hedeflenen İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un dediği gibi KKTC’nin Filistin olmasının engellemesiydi?
Esas amaç nedir, kimse söylemedi. Ama ortaya yukarıda ortaya konan hedeflere bu şekilde ulaşır mıyız? Orası da ciddi bir tartışma konusu olmuştur.
Müteahhitler kapı arasında ‘yandık, bittik, kül olduk’ derken, Müteahhitler Birliği Başkanı, yasaya tam destek veriyor.
Öyle görülüyor ki akıl almaz bir kararla bindiğimiz dalı kestik. Bizden söylemesi…