İnsan, bazen başka bir yere/yerlere gitmek ister. Gönlü çeker, kalbi ister, bedeni bu istek için koşmaya hazırdır. Bazen hepimiz, böyle bir duygunun içine girebiliyoruz. Yeni yerler, yeni arkadaşlıklar, yeni işler denemek isteyebiliriz. Tüm bunlar, bizim için; insan olduğumuz için.
Argonya Cafe & Bakery’nin işletmecisi Hidayet Özuysal, kendini anlatıyor:”1970 yılında Lefke’de doğdum. Lise mezunuyum. Evli ve iki çocuk sahibiyim. Lefke Avrupa Üniversitesi’nde on altı yıl boyunca görev aldı. 2007 yılında oradaki işimden ayrılarak 2008’de çiçekçilikle uğraşmaya başladım. Özellikle dış mekan çiçekçiliği yaparak bölgede bir ilki gerçekleştirdim. Hala çiçekçiliği devam ettiriyorum. 2010 yılından itibaren ise, yıllar öncesinden hayalini kurduğum işe adım atarak “Argonya” köy fırının işletmeciliğini yapmaya başladım. Bu işi kurma fikri 2004 yılında kız kardeşimle yaptığımız bir sohbette ortaya çıktı. Kardeşim İstanbul’da yaşıyordu. O yıllarda O’na ziyarete giderken ürünlerimizi bulmakta zorlanıyorduk. Tarhanamızdan peksemetimize kadar tüm ürünlerimizi tek çatı altında bulabileceğimiz bir işletme kurmayı düşledik. Yıllar sonra 2010 yılında çörek yaparak bu fikre hayat vermeye başladım. Babam fırının bulunduğu arazinin sahibiydi. Hem inşaat aşamasında hem de üretim aşamasında inanılmaz desteğini gördüm. Babam hem çok yaratıcı hem de çok çalışkan bir insandır. Annem de hamur işlerinde çok iyidir, çok iyi macun yapar. Eşim ve çocuklarım da çok destek verdi. Birbirimizin eksiğini tamamlayan güzel bir takım olduk.”
Argonya Cafe & Bakery
Güzelyurt–Lefke ana yolu üzerindeki Doğancı kavşağında, çok özel bir mekan misafirlerini karşılıyor. Ahşap, “Argonya” tabelası, geldiğiniz yeri size anlatıyor. Kapıdan girer girmez Kıbrıs cemile ve feslikan çiçekleri Kıbrıs kokuları salgılıyor.
İşletmecisinden ‘Argonya Dünyası’
Lefke’nin nezih olduğu kadar sevgiyle oluşturulan; adeta cennetten bir köşe olan, yeşilliğin içinde bir kafe-restoran. Buraya her uğradığımda bölgeli olmanın tadına varıyorum. Biraz da kıskançlık duygumun arttığını duyumsuyorum. Neden mi? Uzun seneler bölgemden ayrı kalmam ve bölgedeki herkes gibi bu güzelliklerden uzun süre uzak kalmam. Toprak vazolarda taze çiçekler, ahşaptan yapılmış masa numaraları… Hidayet Özuysal anlatıyor: “Bu işletme, 2008’de kuruldu; fakat kaynak yoktu. Çiçek işi yaptık. Her zaman annemin, babamın desteği vardı. Şimdilerde, Kıbrıs’ın tüm bölgelerinden buraya gelip bu tatları tadıyorlar. 2000’li senelerde özellikle, uzun ömürlü yiyecekler piyasada bulunmazdı. Herkes, yiyecek ve içeceklerini evlerinde yapardı. Argonya’nın varlığıyla insanlar, önceden evde yaptıkları tatları burada bulabiliyorlar.”
Dünyayı Gezmek
Sevgili Hidayet, üzülse de Aaslında Argonya’yı devretmek ve dünyayı gezmek niyetinde. “Dünyayı gezersem; böylelikle de her şeyden arınabilirim. Gittiğim ülkelerin kültürünü tanımak, o kültürle kaynaşmak istiyorum. Kendimde eksik bir şeyler var gibi geliyor. Bu eksikleri tamamlamak istiyorum. Sevdiklerimle güzel zamanlar geçirmek istiyorum. Bu işi de buraya kadar getirdik. Deneyerek çok şey yarattığımızı anladım. Çok şey başardık, bunu da biliyorum. Güzel bir yoldu. En çok sevdiğim tarafı da birçok özel değeri insanlara tanıttık, bu değerlerin farkına varılmasına olanak sağladık.” diyor. Hidayet Özuysal, halen Argonya gibi çok doğal ve kültürümüzden olan bu işletmenin devamlılığını sağlamakta. İyi ki de sevgili Hidayet, sevgiyle, huzurla, başarıyla kurduğu bu ortamın hala merkezinde duruyor.

Kaynak:
https://www.diyaloggazetesi.com