Hakikati söylemek de hakikati dinlemek de cesaret ister. Cumhurbaşkanlığı’nda önceki gün inşaat sektöründeki sorunları ilgilendiren kritik bir toplantı oldu.
Toplantıya ilişkin verilen fotoğrafta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın bir tarafında Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, diğer tarafında Emlakçılar Birliği Başkanı Hasan Sungur vardı.
Umut ederiz ki bu toplantıda sorunlara bir çare bulundu. Çünkü inşaat sektörü lokomotif sektördür. Bu sektör batarsa büyük çapta ekonomik sıkıntıya neden olur. Sorunları çözmek için hakikatleri ortaya koymak lazım. Hakikatlerden kaçınırsan kendi kendini kandırmış olursun.
Hakikate gelince yaklaşık bir yıl önce bu gazetede sizi uyarmıştık. İnşaat sektöründeki krizin ayak sesleri daha duyulmadan anlattık.
Aslında bugün yaşadığımız durumun özeti “kendimiz yaptık kendimiz bulduktur…”
Sektörde yaşanan sıkıntıyı kim yaratmıştı?
Birincisi müteahhitlerdi sıkıntıyı yaratan. Çünkü yaptıkları inşaat talepten daha fazlaydı. Arz talep dengesi bozuldu.
Krizini ikinci sorumlusu bazı emlakçılardı. Onlar da insanları yanlış yönlendirdi. ‘Bitmeden alıp satabilirsin, kiralayabilirsin’ diye alıcılar yanlış yönlendirildi.
Tüm bunların üstüne bir de Güney’de tutuklamalar gelince iş arapsaçına döndü. Biz bugün tutuklamaları çözsek bile bu kriz çözülmüş değildir.
Hastalığı tedavi etmek için teşhisi doğru koymak gerekir.
Peki nedir şu anda çare?
Artık sektörde balayı bitmiştir. İnşaat sektörü artık düşüşe geçecek. Hem de bu düşüş büyük çapta olacak. Bunu kabul etmemiz lazım. Güney’de yaşanan tutuklamaları sektördeki tek sorunmuş gibi günah keçisi haline getirmeyelim.
Şu anda konsolidasyon zamanı. Nedir bunun anlamı… Olduğun yerde durma değil küçülmek gerekir. Küçülürsen ayakta durma şansın vardır. Bunu yapan ayakta kalacak. Maalesef sektördeki şirketlerin yüzde 70’i bunu yapmayacağı için batacak.
Cumhurbaşkanlığı’nda önceki gün yapılan toplantıda da inşallah biri bunu gündeme getirmiştir.
Bizden söylemesi…