Kuzey Kıbrıs’ta krizden geçen emlak sektöründe yaşanan sorunlar, İngiltere’nin saygın hukukçularından Hasan Vahib’in önderliğinde kurulan Gayrımenkul Paydaşlar Platformu tarafından Lefkoşa’da dün düzenlenen toplantıda ele alındı.
Kuzey Kıbrıs’ta krizden geçen emlak sektöründe yaşanan sorunlar, İngiltere’nin saygın hukukçularından Hasan Vahib’in önderliğinde kurulan Gayrımenkul Paydaşlar Platformu tarafından Lefkoşa’da dün düzenlenen toplantıda ele alındı.
Başta Güney’de yaşanan tutuklamalar olmak üzere sektörde yaşanan sıkıntılar, herkesin malumu. Katılımcılar da bu konuda endişeliydi.
Ne yazık ki bu Müteahhitler Birliği ya da Emlakçılar Birliği toplantıda yoktu. Aslında bu toplantı onların önderliğinde yapılmalıydı.
Ancak toplantıda ele alınan sorunlar ve getirilen çözüm önerileri, karanlık günlerden geçen sektörün aydınlığa çıkması için atılması gereken adımlar noktasında pusula oldu.
Toplantıdaki konuşmacılar arasında, Rum mallarına ev yapıp sattığı iddiasıyla Güney’e geçerken tutuklanan Simon Aykut’un oğlu Afik Yaacov da yer aldı.
73 yaşındaki babasının cezaevinde, insan haklarına aykırı zorlu koşullarda tutulduğuna değinen Afik Grup CEO’su Afik Yaacov, şu anda verilmiş hukuki bir karar olmamasına rağmen babasının Rum yönetimi tarafından adeta suçlu ilan edildiğine dikkat çekti.
Yaşanan adaletsizliğe isyan eden Afik Yaacov, “Biz yanlış ne yaptık?” diye sordu. Afik Yaacov sözlerine şöyle devam etti:
“Ben Güney’de arazisini bırakan Ahmet’in puan karşılığı burada kendisine verilen arazisini bedelini ödeyerek aldım. Kimsenin malını çalmış değilim. KKTC’deki yasalara uygun hareket ettim. Şu anda Kuzey’de bulunan malların yüzde 90’ı zaten Rum malı değil mi? Bugün bizim başımıza gelenler yarın sizin de başınıza gelebilir. Birlik olarak hareket edip bu haksızlığı hep birlikte protesto etmeliyiz…”
Peki biz bu birliği sağlayabilecek miyiz?
Ne yazık ki dünkü toplantıda sektörün bir numaralı temsilcisi olması gereken Müteahhitler Birliği’nin bir temsilci bile toplantıya göndermemesi umutların kırılmasına yol açtı.
Durum bu olunca Afik Yaacov’un dediği birliği nasıl sağlayacağız sorusu da ne yazık ki ortada kaldı.
Bu sorun sadece Güney’e geçerken tutuklanan birkaç kişinin sorunu değil, memleket sorunudur. Çünkü herkesin elinde öyle ya da böyle Rum malı vardır.
Yani Afik Yaacov’un dediği gibi bugün Simon Aykut’un başına gelen tutuklanma olayı, yarın Güney’e geçen sıradan bir vatandaşın başına da gelebilir. Devlet gerekli tedbiri almalıdır. Bizden söylemesi…