Hiyerarşik düzenlerde konuşma diplomasisi, özellikle iş dünyası, askeri, devlet ve akademik ortamlarda büyük önem taşır. Bu tür ortamlarda bireyler, hiyerarşik konumlarına göre farklı yetki, sorumluluk ve statülere sahiptir. Bu nedenle, iletişim kurarken dikkat edilmesi gereken belirli kurallar ve normlar vardır. Bu kurallar, hem hiyerarşinin getirdiği güç dengesizliklerini yönetmeyi hem de saygı ve profesyonelliği korumayı amaçlar.

Belirli kurallara uymak, alt ve üst düzey arasındaki iletişimde elzemdir. Konuşma diplomasisinin temelinde saygı ve resmiyet yatar. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise alt kademedeki bir çalışanın doğrudan üst düzey yöneticilerle iletişime geçmesi yerine, genellikle aracı bir yönetici veya süpervizör aracılığıyla iletişim kurmasının beklenmesidir. Bu, hem bilgi akışının kontrol edilmesini hem de hiyerarşik yapının korunmasını sağlar.

Hiyerarşik yapılarda geri bildirim ve eleştiri sunmak da dikkat gerektirir. Alt kademedeki bireylerin, üstlerine geri bildirim verirken dikkatli olmaları ve yapıcı bir dil kullanmaları önemlidir. Eleştirinin doğrudan değil, dolaylı yollardan yapılması tercih edilebilir. Üst düzey yöneticiler ise eleştirilerini daha açık ve doğrudan bir şekilde ifade edebilirler, ancak yine de saygılı ve profesyonel bir üslup kullanmaları beklenir. Hiyerarşik yapıların doğası gereği, alt kademedeki bireyler genellikle daha az bilgiye ve kaynağa sahip olabilirler. Üst düzey yöneticilerin, bu durumu göz önünde bulundurarak daha sabırlı ve anlayışlı olmaları, sağlıklı bir iletişim ortamının oluşturulmasına katkı sağlar.

Özetle, saygı, resmiyet, uygun iletişim kanallarının kullanımı, izin ve onay süreçleri, yapıcı geri bildirim ve empati, bu diplomasinin temel unsurlarını oluşturur. Bu unsurlara dikkat etmek, hiyerarşik yapılarda iletişimi güçlendirir, iş birliğini artırır ve olası çatışmaları en aza indirir. Dolayısıyla, hiyerarşik ortamlarda çalışan herkesin bu diplomasi kurallarını anlaması ve uygulaması, hem bireysel hem de kurumsal başarının anahtarıdır.

Günümüzde üzülerek belirtmek gerekir ki, özellikle küçük yerlerde ve herkesin birbirini tanıdığı yerlerde kurulan dostlukları yanlış yorumlayan ve bu kuralları resmiyette kullanamayan kişiler az da olsa bulunmaktadır. Bazen sınırlarını aşanlar da olmaktadır. Sosyal medyanın 'ağlama duvarı' olduğunu düşünenler, klavyeye döktükleri yazılarda üslubun ayarını fazlasıyla kaçırmaktadırlar. Bu tür kişilere cevap vermek kolay olsa da, bu yorumlar genellikle yazıldığı yerde kalır, bazen sahte hesaplarla bazen de gerçek isimle yapılır. Çirkin yorumlar, özellikle ülkemizdeki haber siteleri altında sıkça rastlanır. Bu tür yorumlar yapıcı eleştiri olmalı, ancak kişisel saldırıların ahlak kurallarını ihlal ettiği unutulmamalıdır. Çirkin saldırıların takdir görmediği de bilinmelidir.

Özellikle siyasiler, bu kurallara uyması gereken kişilerdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) siyasi muhalefetin kişisel bazda yapılması, bir siyasi partinin diğer bir siyasi partinin iç işlerine karışarak senaryo yazması doğru bir davranış değildir. Anavatan Türkiye için üslupta dikkat son derece önemlidir ve aksi davranışlar kabul edilebilir olmaktan uzaktır.

KKTC Lefkoşa Türkiye Büyükelçiliğinde görev değişikliği yapılmış ve Sayın Metin Feyzioğlu Prag Büyükelçiliği'ne atanırken, Sayın Yasin Ekrem Serim Türkiye’nin KKTC Lefkoşa Büyükelçisi olmuştur. Her iki elçiye de yeni görevlerinde başarılar diliyorum.

Sonuç olarak, günün sloganı: Nazik ol; üslubun, karakterini yansıtır.