Rum lider Hristodulidis’in ortaya attığı, ancak daha sonra tamamen kötü niyetli olarak süreci çökertmek için olduğu anlaşılan “üçlü görüşme” açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a akıl almaz suçlamalar yapıldı.
Rum lider Hristodulidis’in ortaya attığı, ancak daha sonra tamamen kötü niyetli olarak süreci çökertmek için olduğu anlaşılan “üçlü görüşme” açıklamasının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a akıl almaz suçlamalar yapıldı.
Neymiş efendim? “Tatar diyalogdan kaçarak süreci zehirliyormuş.”
Aslında bu söylemleri dile getirenler tam da Rum lider Hristodulidis’in kurmaya çalıştığı tuzağın bir parçası olduklarının farkında bile değiller.
Ancak şu unutulmasın. Gerçeklerin mutlaka bir gün ortaya çıkmak gibi bir huyu var. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Rum liderin yalanı ise yatsıya kadar bile sürmedi…
Üzülerek görüyoruz ki Rum basını bile Hristodulidis’in oynadığı oyunu bizim medyamızdan daha iyi anladı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Rum lider Hristodulidis ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a üçlü görüşme daveti yaptığı iddiaları sonrasında Rum basını, BM’nin liderlerle görüş almak için temasta bulunduğunu ancak resmi davet yapmadığını yazdı.
Peki Hristodulidis bu açıklamaları neden yaptı?
Niyet açıkça belli.
BM’nin başlatmak istediği süreci sabote etmek istedi…
Rum basını, Hristodulidis’in 13 Ağustos’ta üçlü görüşme önerisi yapıldığı şeklindeki açıklamasının BM’yi, Genel Sekreter'in, Kıbrıs sorunuyla bir daha meşgul olmamasına yol açacak derecede kızdırdığını öne sürdü.
Güney’de bir diplomatik kaynak, Hristodulidis’in bu eylemiyle sadece Genel Sekreter'in altını oymakla kalmayıp aynı zamanda, gerçekten ilerleme sağlanmasıyla değil, iç siyasete malzeme yapmakla ilgilendiğini gösterdiğini ifade etti.
Genel Sekreter'in, Tatar’ın Hristodulidis’le görüşmeyi kabul etmeyeceğini zaten bildiğini ancak Hristodulidis’in onayını aldıktan sonra Tatar’ın kabulünü başka faktörlerle temaslar yoluyla sağlamaya çalışmayı amaçladığını vurgulayan söz konusu kaynak, Hristodulidis’in söz konusu açıklamasıyla Genel Sekreter'in planlarını bozduğunu da ifade etti.
Yani lafın kısası Rum kamuoyu Hristodulidis’in kurmaya çalıştığı tuzağa tepkili. BM’nin de bu konuda ne kadar tepkili olduğunu açıkça yazmaktan çekinmiyorlar.
Ama bizler ne yazık ki haberlerimizde Rum basının gösterdiği tarafsızlığı dahi gösteremiyoruz.
Seçildiği günden beri hazmedilemeyen Ersin Tatar’a düşmanlık derecesinde yürütülen siyaset, gerçekleri görmemizi engelliyor. Yazık…
Bir toplum kendi seçtiği liderine bu muameleyi layık görürse iflah olmaz. Bizden söylemesi…