Yarın , Erenköy direnişinin altmışıncı yıl dönümü .
1964 yılı , tarihte , Kıbrıs Türkünün en zor yılı .
Güvenlik Konseyinin , o adaletsiz ve tek yanlı kararlarını da arkasına alarak . Rum , Yunan ikilisinin , adanın dört yanında , Kıbrıs Türküne kök söktürdüğü yıldır 1964.
Akritas Planının uygulanmasına , ramak kalmışken . TMT sayesinde , soy kırıma giden yol engellenmiş , şanlı varoluş direnişi başlamıştı .
1963 öncesi , yüksek öğrenime giden ağabeylerimizin . Adada , akraba dost ve yakınlarının katledilmesi karşısında , hareketsiz kalmaları mümkün müydü ?
Mümkün olmadığını gösterdiler ve İnönü Hükümetine yaptıkları baskılar sonucu , kardeşleri ile birlikte , var oluş savaşımına katılmak için , Erenköy’e çıktılar .
Makarios Hükümeti , bundan büyük bir rahatsızlık duydu .
Adada , Kıbrıs Türküne tek ikmal kapısı olan Erenköy’ün , Türk elinde kalması, onlar için felaketti .
Onun için bu kapı , açılmamacasına kapatılmalıydı .
Mart , Nisan aylarından itibaren , Türk semtlerine , orantısız güçle saldıran , Rum Yunan ikilisinin hedefindeki , Erenköy’e sıra gelmişti .
5 Ağustos’ta , 2000 kişilik RMMO , kat kat silah üstünlüğü ile , toplamda 990 mücahidin savunduğu , Erenköy mıntıkasına saldırdı .
RMMO’nun komutanı , cani Grivas .
Erenköy’e saldırı hazırlığı yapılırken , iki konvoyluk bir plan yaptı .
Konvoylardan biri askeri .
Diğeri ise , localardan Türkleri imha harekatını görecek , Rum seyirciler için hazırlanmıştı .
Burada , Rum kesiminin kalbur üstü kişileri , siyasileri ve diplomatları vardı .
Erenköy’e gitmek için , Baf ve Poli’den geçilirdi .
Konvoylar , bu iki kentten geçerken ” “Dillirga’yı hallettikten sonra , dönüşte sizi halledeceğiz “ diye de bağırarak , göz dağı vermeye çalışıyorlardı .
Saldırı , 5 Ağustos’ta başladı .
990 Türk direnişçisi , alanın çok geniş olması nedeni ile , savunma maksadı bakımından , alan daraltarak , savunmalarına devam ettiler .
Bu taktik , bildiğimiz gibi .
Harp tarihine girecek olan ve dünyada bunu ilk uygulayan , büyük komutan olan Mustafa Kemal’in .
“ Hattı müdafaa yoktur . Sathı müdafaa vardır . O satıh bütün vatandır “ buyruğunu . Erenköy Mücahitleri de savunmalarında uygulayarak , direnişlerinde başarılı oldular .
Milli Erenköy direnişi , Ankara’nın Kıbrıs’a bakış açısının olumlu olarak gelişmesini sağladı . Ayrıca Türkiye’deki yüksek öğrenim gençliğinin yatsınamayacak gayret ve girişimleri olduğunu da burada belirtmek isterim .
O zamanki yüksek öğrenim gençliğinin , Türkiye’deki , kamu oyununun bilinçlenmesindeki rolü de çok kıymetli .
O gençlik , Kıbrıs’ın , Türkiye’nin bir milli davası olduğunun , tohumlarını atan gençliktir .
Tohumların , yeşerip olgunlaştığını , hep birlikte görmekteyiz .
Erenköy direnişi , 60. yılına girdi .
60’cı yılda , Türkiye kamu oyunu , Kıbrıs konusunda bilinçlendirme ve Türkiye’de okuyan öğrencilerin , Erenköy’e çıkmaları konusunda , Türkiye’de mücadele veren , geçenlerde kaybettiğimiz m.v. Ergün Vehbi’yi de anmadan geçemeyeceğim .
O , bir öğrenci lideri olarak , Kıbrıs Türküne çok şeyler kazandırdı . Nurlarda uyusun .
Erenköy direnişi , adanın dört bir yanında , on bir yıllık direnişe de büyük bir moral verdi .
Türkiye’nin hava müdahalesi , Kıbrıs Türkünün , dört bir yanda yitirdiği umutları , tekrar kazanmasına neden oldu . Burada şehit Yüzbaşı Cengiz Topel’i anmamak olmaz .
“ Demek ki Anavatan yanımızda . Bizi Rum’un insafına bırakmayacak “ yollu söylemler , adanın her tarafından yükselmeye başladı .
Erenköy .
Devlete giden yolun ilk adımıdır .
Bu adım . Bir avuç yüksek öğrenim gençliğinin Erenköy’de verdiği savaşımdır .
Şehitler , verilmiştir .
Bir çok gazimiz olmuştur .
Yarın , bu direnişin 60’ cı yılını anacağız .
Tüm şehitlerimize , göçen gazilerimize , rahmet . Hayatta
olanlara , sağlıklı yaşam diliyorum .
Erenköy , 11 yıllık direnişin , ayni zamanda direnç kaynağıdır .
60 yılda , adada adil bir anlaşmaya Rum tarafı yanaşmıyorsa , müneccim olmaya gerek yok . Yanımızdaki Gazze’ye bakarak , niye yanaşmadığını anlamalıyız .