Güney Kıbrıs’taki cezaevinde insani olmayan koşullarda tutulan ve sağlığı her geçen gün kötüleşen KKTC vatandaşı iş insanı Simon Aykut önceki gece solunum durması nedeniyle ölümle burun buruna geldi.
Avukatları üç gün önce Star Kıbrıs’a “Simon’un hapishane koşullarını iyileştirme talebimiz reddediliyor. Taşınabilir bir klima için izin talep ettik ama ona bile yanıt vermediler” demişti.
Sonunda korkulan oldu.
Klimasız odada aşırı sıcak nedeniyle solunum cihazı çalışmayınca 74 yaşındaki Aykut’un nefesi durdu.
Cezaevi yönetiminin klima vaadini yerine getirmemesi nedeniyle hücredeki sıcaklığın 37 dereceye yükseldiği öğrenildi.
Uyku apnesi hastaları uyurken CPAP adlı solunum düzenleyici cihaz kullanmak zorunda. Bu cihaz, uyku sırasında solunumun kesilmesini önleyerek, hastayı hayatta tutuyor. Uyku apnesi sorunu olan Simon Aykut’un kullandığı CPAP cihazı önceki gece aşırı sıcak yüzünden çalışmadı. Buna bağlı olarak nefesi kesilen Aykut oksijensiz kalarak “boğulma” tehlikesi yaşadı. Aykut’u hastaneye sevk etmeyen cezaevi yönetimi, sadece otopsi uzmanı bulunan revirde tutuyor.
Bu arada Müteahhitleri Birliği, avukatlarının dün Simon Aykut ile yüz yüze bir görüşme yaptığını açıklayarak, “Yapılan görüşmede; Simon Aykut’un genel durumu yanında talepleri, beklentileri ve davanın gidişatı ile ilgili görüş alışverişinde bulunulmuştur. Ancak nefessiz kalarak ölüm tehlikesi yaşadığı yönünde herhangi bir şikayet avukatımıza iletilmedi. Haberin doğru olduğuna dair bir bilgilendirme yapılmadı” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama kafaları karıştırdı. Zira aslında böyle bir açıklama bizim Müteahhitler Birliği yerine Rum yönetiminden ya da Rum Cezaevi Müdürlüğü’nden bekleniyordu.
Her ne hikmetse Müteahhitler Birliği, Rum yetkililerden erken davrandı.
Bu arada haberin kaynağını açıklamakta bir mahsur yok. Simon Aykut’un oğlu Afik Yaacov bu haberlerin doğru olduğunu, babasının sağlık durumuyla ilgili tehlikenin yaşandığını bizzat teyit etti.
Peki Müteahhitler Birliği neden bu açıklamayı yaptı?
Şüphesiz bu süreçte Müteahhitler Birliği’nin üzerine düşen önemli görevler var. Birlik, Rum Cezaevi’nden yaşananlarla ilgili açıklama yapmanın peşine düşeceğine, asıl görevleriyle ilgilenmeli. Sektördeki pek çok yatırımcının da beklentisi bu yönde. Bizden söylemesi…