Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği İŞAD’ın Uluslararası İlişkiler Kurulu Başkanı Dengiz Kürşat, Yabancılara Mal Satışı Yasası’yla ilgili ADA TV’de çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kürşat, yasayla ülkenin en büyük ekonomik bacaklarından biri olan inşaat sektörüne ciddi zarar verildiğine vurgu yaparken, taksitle mülk satın alan ve kontrat imzalayan yabancılara verilen süre zarfında işlemlerin yetişememesi durumunda ilgili kontratın yok hükmünde sayılmasının doğru olmadığına işaret etti. Dönemin yasal şartlarında mülk alan insanların mağdur edilmemesi gerekliliğine vurgu yapan Dengiz Kürşat şunları söyledi:
“Yabancılar Kıbrıs’ı aldı gibi bir kara propaganda yaratıldı ardından alelacele bir yasa geçirildi. Sektör temsilcileriyle bu konunun ne kadar görüşüldüğü konusunda kuşkularım var. Sonuçları düşünülmemiş bir yasa bu. Tapu almasını istemediğimiz herhangi bir yabancı zaten tapu alma yetkisine sahip değildi. Maliye, kayıt altına alıp vergi almak isteseydi makul olurdu. Kontratlar kaydedilip, tapu devir harcı ve KDV taksitle ödenebilirdi. Bu durumda Maliye’ye para akardı. Üst limit konulabilseydi, iş çözülecekti.”
Bu tespitler son derece yerinde ancak Star Kıbrıs olarak biz de daha bu yasa çıkmadan günlerce önce ekonominin can damarı olan inşaatta tabuta son çivinin çakılmak üzere olduğunu yazmadık mı?
Daha geçen ay manşete taşıdığımız “Tapuda kaos” haberiyle şu an ne tapu dairelerinde çalışanların, ne avukatların, ne de emlakçıların ne yapacağını bilmediğini¬ yazmadık mı?
İşin en üzücü tarafı yasal değişikliklerin çalışıldığı komitede yer alan CTP Milletvekili Ongun Talat da sürecin nasıl yanlış işlediğini tek tek anlattı.
Talat, “Bakan Dursun Bey de toplantılara katıldı kendisini uyardık. Belirtilen süreler devletin kapasitesini aşan süreler dedik, alternatif öneriler sunduk. Bir taraftan yeni düzenleme getirildi, diğer taraftan haklara halel getirilmemeli. Ancak şu an kaosun göbeğine düştü tapu daireleri” diyordu…
Sözün özü çok sağlıksız bir yasa yapıldı.
Bu yasayla ülke gayrimenkul mezarlığına dönebilir… Yeniden satılması gereken 4 ile 6 bin arasında konut ortaya çıkabileceğini hesaplıyor inşaat sektörünün içindeki kişiler. Bu felakete yol açabilir… Peki bu saatten sonra ne yapılabilir?
Zararın neresinden dönülürse kardır. Hükümet edenler bir an önce yaşanan aksaklıkları tespit ederek çıkan yasayı yeniden düzenlemeli… Başka çaresi yok. Bizden söylemesi…