Kıbrıs sorununda yeni bir düzlüğe mi çıkıyoruz?

Kıbrıs sorununda diplomasinin arka koridorlarında bir şeylerin piştiğini daha önce yazmıştık. Nitekim Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “ay sonu New York’taki BM zirvesinde 3’lü görüşme değil ama 4+1 görüşme olabilir” açıklamasıyla bu tezimizi doğruladı.

Kıbrıs sorununda diplomasinin arka koridorlarında bir şeylerin piştiğini daha önce yazmıştık. Nitekim Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “ay sonu New York’taki BM zirvesinde 3’lü görüşme değil ama 4+1 görüşme olabilir” açıklamasıyla bu tezimizi doğruladı.
Kim o 4+1’in tarafları.
Elbette BM öncülüğünde Kıbrıslı Türkler ve Rumların yanı sıra İngiltere hariç iki garantör ülke Yunanistan ve Türkiye…
Her ne kadar Sayın Ertuğruloğlu, 4+1 görüşme gerçekleşse bile, federal ortaklık gibi bir projenin kesinlikle söz konusu olmadığına dikkat çekse de masaya yeni tezlerin geleceği aşikardır.
Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’dan verdiği mesajlarda “Biz, doğrudan uçuş, doğrudan ticaret ve doğrudan temasların başlaması anlamına gelen '3D' için yapıcı bir duruş sergilemekteyiz” dedi.
Yani bizim açımızdan pazarlık bu noktadan başlayacak.
Peki Rumlar ne isteyebilir?
Güney ile Yunanistan arasındaki kabloyla elektrik projesinin ‘maliyet’ gerekçesiyle askıya alınması tesadüf mü?
Acaba Türkiye ile KKTC arasındaki kabloyla elektrik projesi, TC Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın da hafta sonu KKTC’ye yaptığı ziyarette önerdiği gibi Rum tarafını da kapsayabilir mi?
Bunlar New York’ta masaya gelebilecek konuların arkasındaki gizli pazarlıklara dahi olabilir.
Son gelişmelerden anlıyoruz ki Atina’dan yapılan “Türkiye ile Kıbrıs sorununda olumlu bir atmosferde ilerliyoruz” açıklaması ile Rum tarafından Hristodulidis’in yaptığı “Önümüzdeki aylarda Rum halkı olarak zor kararlar alabiliriz” açıklaması tesadüf değil.
Tüm bunları TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 20 Temmuz ziyaretinde gördüğümüz yumuşayan söylemleri ile birlikte okuduğumuzda, Kıbrıs sorununda yeni bir düzlüğe girdiğimizin işareti olabilir.
Yani ismi federasyon olmasa da Kıbrıs’ta çözüm gündemden kalkmış değildir.
Türkiye’de artık hakim olan görüş CTP Genel Başkanı Özgür Özel’in de dediği gibi Kıbrıs Türkünün evet demediğine Türkiye’nin de evet demeyeceğidir.
Peki Kıbrıs Türkü ne ister?
Kıbrıs Türkü önce varlığı ve güvenliği için garanti ister.
İkincisi, içeride kendisini idare etmek ister. Kendi okulunu, bürokrasisini, yargısını, polisini kendi yönetmek ister.
Üçüncüsü mülkiyet ile krizin aşılmasını talep eder. Güney’in tutuklamalarla oluşturduğu tehdidin ortadan kalkmasını ister.
Bunlar gerçekleşmesi imkansız istekler değildir. Bizden söylemesi…
Bu haber 522 defa okunmuştur

:

:

:

: