Dünya , durmuyor .
İnsanlık da , yerinde saymıyor .
Dünya da , İçindeki insanlar da , değişiyor , gelişiyor ve dünyamızda yeni yeni şeyler oluşuyor .
Bu , evren durdukça da devam edecek .
Ulu Önder Mustafa Kemal , buna “muasır medeniyet “ dediydi . Türkçesi çağdaş medeniyet .
Yani , sonu olmayan , devamlı gelişen bir hareket .
Çağdaş medeniyet , insanlara , bu dünyada , dünya nimetlerinden yararlanmayı , refah ve barış içinde yaşamayı öngörmektedir .
Çağdaşlık , bilimle mümkün olmaktadır .
Bilimin , katıksız uygulandığı ve yararlanıldığı ülkelerin durumunu , ibretle seyretmekteyiz .
Tabii , bilime önem vermeyenleri de , ayni açıdan seyrediyoruz .
İkinci dünya savaşından sonra , bilim , insanlığın refahı ve mutluluğu için kullanılmamaya başlandı .
Mutluluk ve refah için , kullanıldıysa da , daha ziyade , çok kar getirici alanlar tercih edildi .
Bunların başında da silah sanayi gelmektedir .
Son , İsrail’in , Lübnan’da , uzaktan kumanda ile çağrı cihazlarını , el bombası haline getirerek , insanlara zarar vermesi . Dünyada , ordusuz , savaşı da tartışmaya açmıştır .
Tabii , İsrail tek başına değildir .
Amerika ve Batı , arkasında .
Ve .
İnsanlık suçu , işlenmeye devam etmektedir .
Dünyamızda , elektronik sanayi , bilimin en ileri gittiği bir sanayi tipidir .
Bilim .
Kapitalist sistemin şemsiyesi altında , insanları öldürmek için , ölüm icatları yapmakta ve bunları geliştirmektedir .
Gelişmekte , değişmekte ve oluşmakta olan dünyamızda maalesef durum bu .
Bu durum daha da gelişecek ve insanlık , çok vahim durumlarla , karşı karşıya kalacaktır .
Bundan , kaçınmak mümkün olmayacak .
Dünyamız , dört nala , müthiş bir silahlanma yarışı içinde .
Bu silahlanma , İkinci Dünya savaşı arifesininkinden misli misli fazla .
Çünkü , bir çok ülke , ilim sayesinde , teknolojiyi yakalayarak , silahlanma yarışına dahil olmaktadır .
Büyük balığa , yem olmamak için .
Bilim , dünyada o kadar gelişti ki , savaşlar bile “ maskaralığa “ döndü .
Dünyanın içinde bulunduğu sistem .
Maalesef , bu alana dümeni kırdı .
Dünyada , iklim değişikliğinin getirdiği olumsuzluklara , çare arama çalışmaları devede kulak .
Varsa , yoksa .
Dünyayı , daha çok kimin sömüreceği yarışı .
Bizim de , bu küçücük adada , bu olumsuz gelişmelerden , nasibimizi almamak mümkün mü ?
Dünya , tek kutuplu ekonomik sisteme dönünce . Daha dönmezden önce .
Kapitalizm kelimesine , eş değerde bir cümle üretilerek , kapitalizm daha da yumuşatılmaya çalışıldı .
Kapitalizmi , yumuşatan cümle :
“Serbest piyasa ekonomisi “ oldu .
Oldu , olmasına da .
Yumuşama , şöyle dursun .
Kapitalizm , daha da vahşileşti ve dizginlenemeyecek bir hal aldı .
Hele hele , pandemi dönemi ile , şaha kalktı .
Şaha kalkma gerekçesi , tabii ki pandemi .
Pandemi , bitti .
Amma , şaha kalkma durumunda bir değişiklik olmadı .
Kapitalizmin babaları .
Maltus ve Rikardo’nun , o ünlü kuralı , uygulanmaya devam etmektedir .
“ Bırakınız yapsınlar , bırakınız geçsinler .”
Artış ve HPÖ’ de yaraya merhem olamadı .
Yaraya merhem , ancak ve ancak , sac ayağı ile mümkündür .
Bilindiği gibi , sac ayağı , üç ayaktan oluşmakta .
Birinci ayak , HPÖ ve artış .
İkinci ayak , sıkı denetim .
Üçüncü ayak ise , Kooperatifleşmek .
Bu yapıldığı takdirde , denge sağlanmış ve sac yerinde durmuş olur .