AKDENİZ’İN ŞIMARIK ÇOCUĞU SON ÇIRPINIŞLARINI YAŞIYOR!

Simon Aykut ve Alman bir emlakçı 100 günü aşkın bir süredir Güney’de Rum Cezaevi’nde siyasi rehine olarak tutuluyor.

Simon Aykut ve Alman bir emlakçı 100 günü aşkın bir süredir Güney’de Rum Cezaevi’nde siyasi rehine olarak tutuluyor.
Bu isimlerle yetinmediler.
İki İsrailliyi de KKTC’de ev aldıkları gerekçesiyle Güney’e geçerken tutukladılar.
Söz konusu İsrailliler Rum polisinin elinden, aldıkları evi geri iade ederek kurtuldu.
Kısaca iş öyle bir noktaya geldi ki Rumlar KKTC’den mal alanlara şantaj uygulamaya başladı.
Peki Rumlar ansızın bunu niye yaptı?
74’ten beri Rumlar, Kıbrıslı Türklere başta ambargo kararları olmak üzere hep adaletsiz davrandılar. Ancak buna rağmen dünyanın desteğini almaya devam ettiler.
Dünya ‘Akdeniz’in Şımarık Çocuğu’nu hep el üstünde tuttu.
Ancak şimdi geldiğimiz noktada durum farklıdır.
20 Temmuz’da KKTC’yi ziyaret eden TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı tarihlerde Güney’de bulunan Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile karşılıklı yumuşak mesajlar verirken, birbirlerine yönelik sert eleştirilerde bulunmamak üzere bir centilmenlik anlaşması yaptıklarını da açıkça itiraf ettiler.
Yani Türkiye ile Yunanistan arasında yumuşayan ilişkiler yeni bir konjonktür doğurmuştur.
Nitekim Erdoğan ile Miçotakis, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu kapsamında bugün New York'ta ikili görüşme gerçekleştiriyor.
Güven artırıcı önlemlerle ilgili iki ülkenin masaya getireceği konuların başında elbette Kıbrıs sorunu da var.
Dünya da bunu görüyor. O yüzden ‘Akdeniz’in Şımarık Çocuğu’nu daha fazla tolere edemezler.
Rumların şu anda Güney’e geçen iş insanlarına başlattığı tutuklamalar son çırpınışlarıdır.
Aslında onlar da yeni dönemin farkında.
O yüzden Rum lider Hristodulidis “bizim de artık zor kararlar almamız gerekiyor” dedi.
Görünüyor ki Atina tarafından Rumlara “aklını başına al, masaya otur” mesajı güçlü bir şekilde verildi.
Rum liderin de bu durumdan çok mutlu olduğu söylenemez. Nitekim önceki gün Hristodulidis’in Rum basınına yansıyan sözleri bunu kanıtlar nitelikte.
Ne diyor Hristodulidis?
“Birçok kez, ortak hedeflerde ortak yaklaşımdan ve tam görüş birliğinden söz eden basın açıklamalarının ardına gizlendik. Bunlar şu ya da bu şekilde Kıbrıs ve Yunan kamuoyunun kulağına hoş gelen açıklamalardı ancak kapalı kapılar arkasında samimi değildik. Yaklaşımlarımız farklı…”
Bu sözlerden anlaşılacağı üzere son çırpınışlarını yaşayan Rum Yönetimi, Yunanistan ile de karşı karşıya, ne yapacağını şaşırmış vaziyetteler…
Tek ümitleri halktan destek almak.
O yüzden tutuklamalarla tansiyonu yükseltmek istiyorlar.
Amaç Kıbrıslı Türklerin ekonomilerini alt üst etmek.
Taşınmaz Mal Komisyonu, Türklere bir çıkış yolu veriyor. Kıbrıslı Türkler olarak bizler bu fırsatı kullanmalıyız. Bizden söylemesi…


Bu haber 227 defa okunmuştur

:

:

:

: