ÜLKEDE EMLAK SEKTÖRÜ BALTALANARAK YOK EDİLDİ

Ada TV’ye konuk olan Ekonomist Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi ülkeye gelir getirici üç sektörü oluşturan emlak, yükseköğrenim ve turizm alanlarını yitirdiğimizi söyledi.

Ada TV’ye konuk olan Ekonomist Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi ülkeye gelir getirici üç sektörü oluşturan emlak, yükseköğrenim ve turizm alanlarını yitirdiğimizi söyledi.

Ülkeye gelir getirici üç sektörü oluşturan emlak, yükseköğrenim ve turizm alanlarını yitirdiğimizi söyleyen Ekonomist Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi, emlak sektörünü korumak yerine, baltalayarak yok ettiğimizi kaydetti.

Son yıllarda ülkede emlak alanında ciddi başarılar sağlandığına şahit olan Rum tarafının tutuklamalar yaparak yabancı yatırımcıları korkutmaya çalıştığını ifade eden Hüdaverdi, sektörü koruyarak adımlar atılması gerekliliğine vurgu yaptı.

Emlak sektöründe yaşanan sorunlar yüzünden yüzlerce kişinin işsiz kaldığını aktaran Hüdaverdi, sosyo-ekonomik olarak değerlendirme yapıldığında, yoksulluğun ülkede suç oranlarının artmasına da sebebiyet verdiğini söyledi. Yükseköğrenim alanında da ciddi bir enflasyon ile yüz yüze kaldığımızın altını çizen Hüdaverdi, öğrenci sayısından öte niteliğe bakmak gerekliliğini belirtti.

Turizm alanında da durumun hiç iç açıcı bir vaziyette olmadığına değinen Hüdaverdi, “Biz turizm yapmadık, biz tanıtıp ikna edip turist getirmedik ülkemize. Biz gittik satın aldık. Devletin tanıtım ve pazarlama birimlerini çalıştırıp, tercih hakkı tanımadık. Bir teşvik modeli geliştirerek, biz insanlara adaya geldiği için para verdik. Turizm yanlışla başladı, yanlışla devam etti” dedi.

ADA TV’de Nupelda Karabuğday’ın hazırlayıp sunduğu Günaydın Ada Programı’nın konuğu olan Ekonomist Doç. Dr. Hüda Hüdaverdi’nin açıklamalarından öne çıkan çarpıcı detaylar şu şekilde:

“Biz, ülkeye gelir getirici üç sektörümüzü yitirmiş durumdayız. Emlak sektörünün son zamanlarda ciddi bir getirisi vardı. Emlak sektörünü korumamız gerekirdi, yok etmemiz gerekmezdi. Rumlar bizim emlaktaki gelişmişliğimizi gördükten sonra, tutuklamalar yaparak yabancı yatırımcıları korkuttu. Biz de tedbirler alacağız diye emlak sektörüne balta vurduk. Sektörü koruyarak adımlar atmamız gerekirdi.
Yükseköğretimde enflasyonu yaşıyoruz. 24 üniversite var, bu üniversiteleri ayakta tutacak öğrenci nerede? Gelen öğrencilerin kalitesi çok düşük. Üniversitelere öğrenci getiren aracılar, üniversitelerden çok defa fazla para kazanır hale geldi. İtibar anlamında yükseköğrenim büyük darbeler almıştır. Sayı olarak binlerce öğrenci olabilir ancak niteliğe de bakmak gerekiyor. Yabancı öğrencilere çifte vize uygulaması da gelişi azalttı. Öğrenciler burada ekonomiye katkı sağlıyor, sirkülasyon sağlıyor ancak üniversitelerin yaşayabilmesi için yeterli kaynak sağlamıyor. Üniversitelerimiz ciddi anlamda maddi çıkmazda. Biz turizm yapmadık, biz tanıtıp ikna edip turist getirmedik ülkemize. Biz gittik satın aldık.

Devletin tanıtım ve pazarlama birimlerini çalıştırıp, tercih hakkı tanımadık. Bir teşvik modeli geliştirerek, biz insanlara adaya geldiği için para verdik. Turizm yanlışla başladı, yanlışla devam etti. Emlak, üniversiteler ve turizmi ayakta tutmazsak ciddi anlamda kaos yaşamaya başlayacağımız belliydi. Maliyetlerin artması aynı anda işsizliği de tetikliyor. Sektörler ayakta durabilmek için istese de istemese de personel azaltmak zorunda kalıyor. Emlak sektöründe yaşanan sorunlardan dolayı, yüzlerce insan işini kaybetti. Bu insanların işsiz kalması, bizim diğer sektörlerimize de yansıyacak. İnsanlar yoksullukla karşı karşıya kaldığında bunun psiko-ekonomisini de konuşmamız gerekecek çünkü suç oranları artacak. Biz ekonomideki dengeleri koruyarak, suç oranların da önüne geçebiliriz. Bunun sosyal tarafını da konuşmamız gerekiyor. Suç oranlarının yükselmesinin bir sebebi de ekonomide yaşanan sıkıntılardır.”

Bu haber 258 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER