İnşaatta yaşanan kriz ekonomiyi batağa doğru sürüklemeye devam ediyor. Satışlar düştü. Fiyat da düştü. Önümüzdeki günlerde bu kriz daha da derinleşecek.
Şu anda görünmeyen ancak önümüzdeki günlerde patlak verecek önemli bir sıkıntı daha var.
2024 bitiyor. Ancak daha başlamayan bazı projeler satıldı. İskele’de büyük bir inşaat şirketi 2026’da teslim etmek üzere çok sayıda ev sattı.
Bu evlerin parasının bir kısmını aldı. İnşaatlara daha başlamadı bile…
Şu andaki ortam o evleri sattığı dönemdeki ortam değil. Maliyetler yükseldi. Buna karşılık satış fiyatları düştü.
Bankalardan borçlanıp projeleri bitirmek de çare değil. Bitirse kime satacak, alıcı yok.
İskele’de büyük bir şirketin elinde şu anda başlattığı projeler var. Diyelim beş bin konutluk bir projenin 2500’ünü sattı. Elinde 2500 tane konut kaldıysa zaten burada büyük bir derdi var.
2026-2027’de teslim etme sözü verdiği ve parasının bir bölümünü aldığı konutları nasıl başlatacak?
Bu konutların toplam sayıları bir iki bin ile ifade edilmiyor. En az 15-20 bin konutun bu sıkıntıyla karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
Şu anda ülke genelinde 70-80 bin konut yapılırken, talep 15-20 bin civarındaysa bu arz talep dengesizliği nasıl giderilecek?
Pek çok şirket bu sıkıntılar yüzünden önümüzdeki günlerde batma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.
İnşaatta dev firmalar önümüzdeki günlerde mahkemeye düşebilir.
İnşaat sektöründeki büyük firmaların gireceği bu kriz pek çok yan kuruluşun da ödenmemesine yol açacak. Dolayısıyla bu da ekonomide büyük bir gedik açacak.
Yaşanan ekonomik sıkıntıyı bir örnekle anlatalım.
İskele’de bir restoran işletmecisi isyan ediyor. “Benim müşterilerimin yüzde 90’ı yabancıydı” diyor.
Şu an yabancının olmadığından yakınıyor. Restoranlardan, otomobil galerilerine kadar piyasada önemli bir durgunluk yaşanıyor.
Biz daha önce “2008’deki hatalar yeniden yapılmasın” dedik ama anlaşılan o ki artık çok geç.
Çünkü ne yazık ki göz göre göre aynı hataları yaptık.
Esentepe’de şu anda inşaatların yüzde 20’si durdu. 2-3 bin Pakistanlı işçi geri döndü.
İnşaat sektöründe krizin yıkıcı etkileri henüz başlamadı. Şu an sadece restoranlar, otomobil galerileri, inşaat sektörüne hizmet veren yan kuruluşlarda sıkıntı yaşanıyor.
Bu kriz inşaat sektöründe ortaya çıktığında ne yazık ki ülke yine konut mezarlığına dönecek. Üstelik bu kez 2008’deki krizin çok daha ötesinde olacak. En az 20 bin konutun bu krizle birlikte yarım kalma tehlikesi var. Buradan uyaralım. Bizden söylemesi…