Sağlık nedenleriyle Ada Tv. programıma katılamayan sevgili Teoman Ersöz için gazetemde bir röportaj hazırlamaya karar verdim. Kendileri ve eşiyle birkaç kez konuşarak durumu netleştirdik. Ortaya son derece samimi ve güzel bir yazı çıktı. Sorularıma aldığım yanıtlar da beni çok mutlu etti.

1- Sayın Hocam, doğdunuz; nasıl bir çocuktunuz?
- 22 Ağustos 1939 da Limasol’un Gazi Paşa sokağının 20 numaralı evinde dünyaya gelmişim.Doğduğum sokakta hemen evimizin yanıbaşında Osmanlı döneminden kalma “ Kubbeli Çeşme” adında bir eski eser vardır. Zaman içinde bu çeşme Limasol’un simgesi olmuştur.
Ailemin üçüncü çocuğuyum. Aileme göre kardeşlerimin en sakin, en uslu çocuğu bendim. Daha çok yalnızlığı sever ama arkadaşlıklara da çok önem verirdim.
Gerek kardeşlerim gerekse sınıflarım içerisinde anaokulundan itibaren hep başarılı bir öğrenciydim. Bu özelliğim ailemin de dikkatini çekmiş ve daha küçük yaştan öğrenimimi geliştirip beni okutmaya niyet etmişlerdir.

2- Eğitim hayatınızı kısaca özetler misiniz?
- Eğitim hayatım Limasolda anaokul,ilkokul sonra duhul imtihanı ve başarı neticesinde orta öğretime devam etme hakkı kazandım.
Limasol’da Orta 3 e kadar eğitim vardı.Orta 3 ten sonra Mağusa Namık Kemal Lisesinde devam etmeye karar verdim.Namık Kemal Lisesi Edebiyat Bölümünden başarılı bir şekilde mezun oldum .NKL’den sonra yüksek tahsil için Ankara’yı tercih ettim.Ankara’da Dil ve Tarih Coğrafya fakültesi Felsefe şubesine kaydımı yaptırdım.Fakülte 2 de genel Felsefe derslerinden sınava girip başardıktan sonra Sosyoloji ,Psikoloji ve Pedagoji bölümünü mezuniyet dersleri olarak tercih ettim.Bunların içinde sosyoloji, tezli branşım idi.Tezim’Demokratik ve Totaliter rejimlerde siyasi partiler problemi’ idi.Ayrıca ek dersler olarak Siyasal Bilgiler Fakültesinden Ekonomi ile Ankara Tıp Fakültesinden Psikiyatri’yi seçtim.

GÜNEŞ VEDA EDERKEN

Bakır rengini almıştı gökyüzü
güneş batarken.
Ardından yıldızlar,
girmişlerdi devreye,
ay nöbete hazırlanırken...
Hiç değişmeyen kuraldı evrende
bu olay
değişmeyecek de herhalde,
sonsuza kadar....
Aylar doğacak her zaman
güneşin batmasıyla,
ve hüzünlenecek
Ahmet Haşim gibi duyarlılar,
akşamların başlangıcında oluşan böylesine eşsiz ve esrarengiz manzaralardan.
Bakırın esrarengiz rengiyle
yarışacalar belki de,
şair, ressam ve bestekarlar.
Akşamların bu muazzam manzaralarından insanlar
esinlenmeyip de ne yapsınlar.

28/2/2023 Teoman ERSÖZ

3- Öğretmenliği nasıl tanımlarsınız?
- Öğretmenlik daha küçük yaşlardan itibaren hayal ettiğim bir meslekti.Bu hayalimin öğretmenlerime olan hayranlığımdan kaynaklandığını düşünüyorum. Liseden sonra ise ikinci hayalim mezun olduğum Namık Kemal Lisesine tayin olup orada öğretmenlik yapmaktı.
Eğitim insanı sosyal hayata hazırlayan çok önemli bir süreçtir.Bu sürecin de en önemli parçası öğretmendir. Gençliği hayata hazırlamayı kutsal bir görev olarak kabul ederim. Bunun için öğretmenlik, mesleklerin en kutsalıdır diye düşünürüm.

4- Unutamadığınız bir anınızı kısaca anlatır mısınız?
- Unutamadığım anım babamın genç yaşta EOKA kurşunları ile şehit edilmesidir. Bu olay benim yaşamımda bir miladdır. Bu Miladın sonrasında gerek eğitim hayatım gerekse sosyal hayatımda sorumluluklarım artmıştır. Babamın ölümünden sonra mali durumumuz sıfırlandığı için, çalışarak kendi kendimi okutmaya azmettim ve bu azmimde başarılı oldum.

5- Hayata bakış açınız, şiirlerinize de yansımış. Onu nasıl özetlersiniz?
- Temalarına göre şiirlerimi iki bölümde tanımlamak isterim.Orta ve Lise yıllarında daha çok romantik ve pastoral temalara yönelmiştim.Ama özellikle üniversite yıllarımda felsefeyi seçtikten sonra,felsefe ile ilgili birikimlerim şiirlerime yansımaya başlamıştır.En son yayınladığım YAKAMOZLAR isimli şiir kitabımın içeriği büyük oranda felsefe kültürünü yansıtmaktadır.

AŞK NEDİR

Âşk, bedeni tutkuların dürtüsüyle başlar,
Sonra da dönüşür
ruhsallığa.
Aslında temelde
insan ve
insanlık sevgisidir
büyük rol oynayan
olgunlaşmasıyla aşk...
Bu yüzden insan sevgisinden
yoksun olan basit ilişkiler
sayılmaz aşktan.
Çünkü bedeni tutkular çeçevesinde hapsedilmeye mahkumdur aşklar.
Aşk doğa kuralları nedeniyle,
bedenden uzaklaşsa da nihayette.
Ruhun özgürlüğü ile
rotası salınır sonsuzlukta.
Bu bir kavuşmadır aslında yaradanına, ulaşmaktır gerçek hedefi olan sonsuzluklara.
Teoman ERSÖZ

6- Kaç yıldır yazıyorsunuz?
Kitaplaştırmak için neden beklediniz?
- Yıllarım okumakla geçmiştir. Kendimi öğretmenliğe hazırlamak için çok miktarda kitap okudum. Ama kitaplarım içinde beni en çok duygulandıran büyük şailerin şiirleri olmuştur. O sevdiğim şairlerin güzel şiirleri yanında sönük kalmak istemediğim için yayın hayatına erken başlayamadım. Ancak kendime olan güvenim arttıkça şiirlerimi yayınlamaya değer buldum. Önce günlük bazı gazetelerde muntazam bir şekilde şiirlerimi yayınladım. Daha sonra çevremden gördüğüm ilgi bana cesaret verdi ve şiirlerimi kitaplaştırmaya karar verdim. İlk şiir kitabımı 2021 de ‘AKDENİZDEN ESİNTİLER’i yayınladım.
-
- Ondan sonra da daha kapsamlı olarak 2024 yılı ortalarında ‘YAKAMOZLAR’ isimli şiir kitabımı yayınladım.Ve okurlarıma sundum.

Bundan sonraki projem AYAK İZLERİM isimli anılarımı yazdığım 3. Kitabımı yayınlamaktır.

YALNIZLIĞA MUHTACIZ

Yalnızlığı gerektiren bir iştir
düşünmek.
Ne kadar şikayetçi isek de W
yalnızlıktan,
düşünen varlık
olarak tanımlanan insan
mecburdur düşünürken
yalnızlığı yaşamaya.
Özgürlüğü hisseder insan
yalınızlığı yaşarken.
Yalnızlığı sevmeyen
özgürlüğü de sevemez
dememiş miydi
Alman Filozofu Fichte...
Ya Fuzuli'nin inci taneleri
değerindeki beyiti unutulur mu?
“Ne yanar kimse bana
Ateş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım
bad-ı sabadan gayri.”
Şairimiz Özdemir Asaf
haksız mıydı söyleminde: “
“Yalnızlık paylaşılamaz,
paylaşılsa, yalınızlık olmaz.”
Öyleyse şikayetçi olmamalı insan yalnızlıktan.
Mecburuz, hem de muhtacız
yalnızlığı yaşamaya.
15/2/2024 Teoman ERSÖZ

7- Kitabınızla ilgili nasıl geri bildirimler aldınız? Duygularınızı anlatır mısınız?
- Şiirlerim günlük gazetelerde yayınlandıkça çevremden birçok beğeniyle karşılaştım.Okurlarım içerisinden lisede öğrencim olan Dr.Bülent Dizdarlı beni yeni kitabım için kutlarken şu ifadeyi bana iletmiştir.
-
- “ Hocam, daha ilk sayfalarda 50 yıl evveline gittim. Okuduğum her şiirde o ikna edici sesinizi işittim.Ne mutlu bize 50 yıl sonra bile öğreten, hayatımıza dokunan bir öğretmenimiz var.’’ demişti. Bu sözler bana daha çok yazma hevesi verdi.

Çok teşekkür ederim sevgili Hocam, size sağlıklı ve huzurlu nice yıllar diliyorum. Bana zaman ayırıp sorularımı yanıtladığınız için STAR KIBRIS Gazetem adına çok teşekkür ediyorum.

Ben de bu inceliğiniz için size çok teşekkür ederim Sayın TURAL…