Türkiye’deki deprem felaketinde İsias Otel’de kaybettiğimiz Şampiyon Meleklerimiz için adalet arayışımız sürüyor. Bugün aklımız da yüreğimiz de elbette Adıyaman’daki duruşma salonunda olacak.
Peki adalet arayışı sadece Türkiye’de mi sürmeli?
Elbette Kıbrıs Türkü yıllardır dünyada karşılaştığı haksız ambargolara ve adaletsizliğe karşı mücadele ederken, orada da kuşaktan kuşağa aktarılan bir adalet mücadelesini yürütüyor.
Peki adalet arayışı sadece dünyaya karşı mı sürmeli?
Bu iki sorunun ardından gelelim ülkemize, evimizin içinde yaşananlara…
Star Kıbrıs aylarca yazdı, çizdi. Ama sadece biz değil, bizden sonra bütün medya ülkede yaşanan adaletsizliğin nasıl tırmandığını manşetlerine taşıdı.
Ülkede yapılan kamuoyu araştırmalarında toplumun yüzde 80’i bu ülkede adalet olmadığı konusunda birleşti.
Bakın ABD Dışişleri Bakanlığı’nın insan hakları raporuna…
Kendileri elbette dünyada yaşanan adaletsizliğin kaynağı olarak bize insan hakları dersi verecek durumda değiller… Ama yapılan tespitlerde doğruluk payı yok mu?
Ne diyor o tespitlerde Kuzey Kıbrıs’taki yönetim anlayışı için?
“İnsan hakları ihlâllerinde bulunmuş görevlilerin tespit edilmesi ve cezalandırmak için sınırlı sayıda güvenilir adım atıldığı ve yaygın bir cezasızlığın hakim olduğu” ifade ediliyor.
Bizim de sözünü ettiğimiz tam da budur.
İnsan hakları ihlalleri sadece cezaevinde olmaz. Vatandaşın yasal hakkına ulaşması kamudaki bürokratlar tarafından engelleniyorsa bu da ağır bir insan hakkı ihlalidir.
Bakın Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan’ın yaptıklarına.
Kendisini padişah gibi gören bir bürokrat, beş yıldır İskele halkının adalet isyanını görmezden geliyor. Hatta kendisi bizzat o adaletin önünde en büyük engel teşkil ediyor.
Sözün özü adalet bir bütündür.
Adaletin tesis edilmediği ülkede insan devletinden soğur. Adaletsiz bir ülkede geleceği de inşa edemeyiz.
Dolayısıyla adaleti sadece Adıyaman’daki İsias davasında ya da dünyanın bize uyguladığı haksız ambargolar karşısında değil, ülkemizdeki yönetim anlayışında da aramalıyız.
Aksi halde Fransız düşünür Montaigne’in dediği gibi “adaletin olmadığı yerde ahlak da olmaz.” Toplumdaki yozlaşmanın önünü kimse alamaz. Bizden söylemesi…