Başta Rum kesimi olmak üzere Türkiye-KKTC arasında nifak tohumu ekmek isteyenler ne diyordu?
“KKTC Türkiye’nin alt yönetimi”, ya da “KKTC Türkiye’nin 82’inci vilayeti…”
Ancak görünen o ki artık Rum kesimi için biz ABD’nin 51’inci eyaleti söylemini kullanacağız.
Malum ABD 50 eyalete bölünerek yönetilen bir ülke.
Görünen o ki, Beyaz Saray’da yapılan Hristodulidis-Biden görüşmesinden sonra 51’inci eyalet olarak Rum yönetimi şimdiden aday olmuş vaziyette.
Üstelik bu eleştiriyi sadece biz yapmıyoruz.
Rum basınının etkin kalemlerinden de bu konuda sert eleştiriler yükseliyor.
Rum köşe yazarı Anastasia Petrou ''Kıbrıs’ın Cumhurbaşkanları ve Valileri'' başlıklı yazısında, GKRY’nin ABD’nin 51’inci eyaleti durumu getirildiğini vurguladı.
Üstelik ABD Büyükelçisi’nin de Vali olarak atandığını sözlerine ekledi.
Petrou şunları yazdı:
''Lavrov'un uşağı, Blinken'in uşağı olmaya çalıştı. Protokol gereği onu ABD'ye ortak olarak yükselttiler ama Kıbrıs valiliği görevlerini Amerikan büyükelçisi Julie Fisher'a devretti… O zamandan bu yana, 6. Amerikan filosunun bir kısmı bölgemizde kiralandı; Mari'de bir Amerikan helikopter pisti var, bir FBI birimi bankaları ve kısmen Kıbrıs ekonomisini kontrol ediyor... Kıbrıs İstihbarat Servisi ise Lübnan ve Suriye'de bölgesel operasyonel faaliyet yürüten CIA'in bir şubesi durumunda. Bu ikili ilişkiler çerçevesinde, Rumların ABD'ye yapacakları ziyaretlerde vize alma zorunluluğu yavaş yavaş kaldırılırken; Hristodulidis B Planı'nın uygulanmasına girişiyor. Kıbrıs'ın Amerika Birleşik Devletleri'nin 51. eyaleti olması için belirli bir takvim talep edecek...”
Bu eleştiriler, yenir yutulur eleştiriler değildir.
Rum kamuoyunda “28 yıl sonra ilk kez bir Rum lideri Beyaz Saray’da ağırlanıyor” diye göz boyamaya çalışan Hristodulidis’in maskesi kendi halkı nazarında da düşmüştür.
Rum basınında yayınlanan son anketlerde halkın güvenini kaybettiği açıkça ortaya çıkan Hristodulidis’i Washington ziyaretiyle atılan can simidi de kurtaramaz.
Günün sonunda Kıbrıs’ta bir çözüm için yine muhatapları bu adadaki Kıbrıslı Türkler ve garantör devletler olacaktır.
Rum yönetiminin bu gerçekle yüzleşmesi gerekir. Bizden söylemesi…