Budapeşte’teki bir araya gelen TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan Başbakanı Miçotakis ve Rum lider Hristodulidis öyle bir fotoğraf karesi verdiler ki, yeni döneme ilişkin çok mesaj veriyor.
Budapeşte’teki bir araya gelen TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan Başbakanı Miçotakis ve Rum lider Hristodulidis öyle bir fotoğraf karesi verdiler ki, yeni döneme ilişkin çok mesaj veriyor.
Bir kere önce şunu ifade edelim.
Rum lider her ne kadar Türkiye-AB ilişkilerini koz olarak masaya sürse de Türkiye’nin AB ilişkilileri konusunda anahtar Rum liderin elinde değildir.
AB’nin büyük ortakları Almanya ve Fransa bu konunda temel belirleyici pozisyona sahiptir. Ancak elbette bazı dönemlerde Türkiye’ye kimi zaman Yunanistan son dönemlerde de Güney Kıbrıs bahaneler üretmek için çıkarıldı.
Yoksa koskoca Avrupa’nın kaderinin 1,5 milyonluk Rumlara bırakılamayacağı ortadadır.
Türkiye elbette bunu biliyor. O yüzden Budapeşte’deki görüşme, Kıbrıs'ta taviz verildiği veya verileceği anlamına gelmiyor.
Doğu Akdeniz'de ve Kıbrıs sorununda iletişim gereklidir.
Size uzatılan eli de tutmak bir adettir. Ki TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 Temmuz'da Kıbrıs'ta bunu net şekilde ortaya koymuş, ''Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada da bırakmayız'' demişti.
Rum liderin Budapeşte’deki adımı bu yönde önemli bir hamle oldu.
Hristodulidis’in Budapeşte’deki bu görüşme için haftalardır çaba gösterdiği belirtiliyor.
Ancak Rum lider hala daha önemli bir 'inanırlık' sorunu yaşıyor.
Budapeşte’de verilen o fotoğraftan sonra atacağı adımlar da işte bu nedenle önemli.
Kıbrıs'ta kalıcı barış ve çözüm için esnek davranmak gerekir.
Kıbrıs sorunun çözülmesi ile birlikte; çok ciddi bir ekonomik ve siyasi potansiyeli olacak süreç yaşanır.
AB sürecinde, Doğalgaz'da, Elektrik'te, Su'da, Enerji'de İşbirliği; tüm halklar için hayatidir.
Bu bir fırsattır.
Yeni yıldan önce yapılacak çoklu toplantıda, tarafların atacağı adımlarla fırsatın değerlendirilmesi beklenebilir.
Ada'da çözüm getirecek bir formül üzerinde anlaşmak uzak değil.
Güney'den bakınca 'federal', Kuzey'den bakınca 'iki devlet' görüntüsü veren bir çözüm de mümkün.
Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk Halkı'nın sürekli bedel ödediği bir alandan çıkarılmalıdır.
Karşılıklı adımlar ile bir sonuç elde edilebilir. Belki de bunun zemini hazırlanıyor. Bizden söylemesi…