2. Cumhurbaşkanı Talat: “UBP’nin Meclis Başkanı dayatması siyasi darbedir”

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Eski Yüksek Mahkeme Başkanı, eski Ombudsman, meclisin hukukçularının, meclis başkanlığı oylamasındaki mühürlerin geçersiz olduğunu dile getirmesine rağmen hükümet kanadının Ziya Öztürkler’i Meclis Başkanı olarak ilan etmesini ‘darbe’ olarak yorumladı. Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın hükümete diyalog çağrısının yanıtsız kaldığını açıklayan Talat, Meclis’te yaşanan arbedenin, UBP’nin seçilmemiş bir kişiyi Meclis Başkanı ilan etmesiyle başladığını ve bu konuda muhalefetin bir kabahatinin olmadığını aktardı. Meclisin, siyasi iradenin tecelli ettiği yer olduğunun altını çizen Talat, “Meclisin bu hale gelmesinde en çok üzüldüğüm konu, biz de tartışırdık ama sonrasında birlikte yemek yer, kahve içer hatta meyhaneye giderdik. Artık bu kültürün kapısı kapanıyor, benim endişem budur. Meclisin bu özelliği kaybetmemesi lazım” dedi.

Ada TV ekranlarında Meclis Başkanlığı krizini değerlendiren 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın açıklamalarının satır araları şöyle; “Seçilmemiş bir kişi Meclis Başkanı ilan edildi, bu doğru değildi, bu dayatma üzerine ortam gerildi. Olayların tümü istenmeyen olaylardır. Meclis, siyasi idarenin tecelli ettiği yerdir. Meclise şaibe düşürmemek gerekir. Meclis başkanının seçilememesi olayında muhalefetin bir kabahati yok. Mecliste yaşanan arbede de bu diretmenin sonucudur. Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi olarak Meclis’in önemini çok iyi biliyorum, Meclis bizim için çok önemlidir. Tek bir milletvekilini bile ikna edebilmek için tek tek anlatırdım. Meclis, adanın her tarafından değişik görüşten insanların halkın onayı ile geldikleri yerdir.”

“HÜKÜMET NEDEN BAŞSAVCILIĞA GÖRÜŞ SORMUYOR?”

“Meclisin bu hale gelmesinde en çok üzüldüğüm konu, biz de tartışırdık ama sonrasında birlikte yemek yer, kahve içer hatta meyhaneye giderdik. Artık bu kültürün kapısı kapanıyor, benim endişem budur. Meclisin bu özelliği kaybetmemesi lazım. Erhürman, meclis başkanlığında dayatma yerine diyalog teklif etti, bu kabul edilmedi. Bütçe ve plan komitesinin çalışmasını sağlamak amacıyla da teklif de bulundu bu da kabul edilmedi. UBP, zorla meclis başkanını kabul etme dayatması yaptı. Resmi gazetede yayımlanması o olayın olduğu anlamına gelmez. Mahkeme kararı da var bunun prosedür olduğu yönünde. Kararın kendisidir önemli olan. Neden hükümet şu anda Başsavcılığa sormuyor? Eski Yüksek Mahkeme Başkanı, eski Ombudsman, meclisin hukukçuları hepsi geçersiz olduğunu dile getirdi, bu konuda ısrar darbe demektir. Meclisteki olaylardan önce, bu darbe girişimi kınanmalıdır. Hukukçular oyların geçersiz olduğunu söylerken dahi, basın da meclis başkanı olarak kamuoyuna sunuyor. Yanlış buradan başladı. Artık bir çıkış yolu bulunmalıdır. Meclisin göz bebeğimiz gibi korunması gerekir.”

Bu haber 387 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER