10 Haziran’da Güney’e geçerken tutuklanan Simon Aykut, dün yeniden mahkemeye çıkarıldı.
Simon Aykut’un avukatları cezaevindeki salgın nedeniyle 74 yaşındaki işadamının hayatından endişe ettiklerini belirterek, kefaletle tahliye ya da ev hapsi talebinde bulundu. Mahkeme bu talebe pazartesi günü yanıt verme kararı aldı. Simon Aykut’un yöneltilen suçlamalara ilişkin esas hakkındaki oturum ise 6 Aralık’ta yapılacak duruşmada değerlendirilerek karara bağlanacak.
Simon Aykut’un avukatı Maria Neofitu’nin cezaevindeki salgın koşullarıyla ilgili sorduğu sorulara cezaevi yönetiminden gelen mektupta ise “Şartları düzeltmek için adımlar atıldığı” ifade edildi. Savcılık makamı da cezaevinde her şeyin kontrol altında olduğunu savundu.
Bu iddialara itiraz eden Simon Aykut’un avukatı Maria Neofitu, “Alınan önlemler yeterli değil, ev hapsi talep ediyoruz. Simon Aykut cezaevindeki koşullar nedeniyle hayatını kaybederse hesabını kim verecek, birinin suçu üstlenmesi gerekir” ifadelerin kullandı.
Rum yargısı 166 gündür cezaevinde tuttuğu Simon Aykut’a 124 dava açtı. Tüm bunlar olurken mahkemede kendisine söz hakkı bile verilmedi.
Simon Aykut’un ailesi yaşananlar tepkili…
KKTC vatandaşı olan Simon Aykut, Kıbrıs sorununda mülkiyet krizinde pazarlık kozu olarak kullanıldığı için 166 gündür Güney Kıbrıs'ta utanç verici koşullarla tutuklu bulunuyor.
İzmir doğumlu, hem TC, hem de KKTC vatandaşı olan Simon Aykut’un adadaki öyküsü 20 yıl öncesine dayanıyor. Yirmi yıl önce Simon Aykut, adaya aşık olan oğlu Jack ile Kuzey Kıbrıs'ı ziyaret etmiş, birkaç yıl sonra Jack, Dumika adında bir emlak şirketi kurmaya karar vermişti. Şirket, Kuzey Kıbrıs'ta KKTC kanunlarına uygun olarak yatırım yaptı.
Zamanla bölgede büyük yatırımlar yapan şirket, Kuzey Kıbrıs'ın dünyaya tanıtılmasını sağladı.
Dumika şirketi, kuruluş aşamasında yatırım yapmak için ilk başta arsayı satın almaları gerekiyordu. Bedelini ödeyip tapusunu alarak arsaları satın aldılar.
Kıbrıs'taki Rum yetkililer, bu yasal satın almalara rağmen 15 yıldır yürürlükte olmayan eski bir yasayı yürürlüğe soktu. Tek amaç KKTC ekonomisini vurmak olan bu hamleye karşı ne yazık ki mahkeme adı altında bir tiyatro oynanıyor. Biz de ne yazık ki bu tiyatronun seyircisi haline getiriliyoruz. Bizden söylemesi…