DEPREM KAYIT İSTASYONLARININ SAYISININ ARTIRILMASI GEREKİYOR

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, adanın çevresinde son dönemde artan depremlerle ilgili endişelerini dile getirerek, aktif fay haritası ve mikro bölgeleme çalışmaları gibi önlemlerin acil olarak yapılması gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, adanın çevresinde son dönemde artan depremlerle ilgili endişelerini dile getirerek, aktif fay haritası ve mikro bölgeleme çalışmaları gibi önlemlerin acil olarak yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, deprem kayıt istasyonlarının sayısının artırılması ve Deprem Laboratuvarı kurulması önerildi. Kıbrıs’ın, üç plakanın kesişim alanında yer aldığı ve bu nedenle depremler açısından hassas bir bölgede bulunduğu ifade edilen açıklamada, 1953 Baf depremi ve Salamis ile Selimiye Camii’deki yıkımlar örnek olarak verildi. Birlik, bu tür risklerin önceden tespit edilip önlemler alınması gerektiğinin altını çizdi.

Kıbrıs’ta son yıllarda yapılan çalışmalarla aktif fay haritası oluşturulmaya başlandığı, ancak bu haritanın tamamlanmasının ardından deprem mikron zon çalışmalarıyla desteklenmesi gerektiği ifade edildi. Ayrıca, Gazimağusa’dan Dip Karpaz’a kadar olan doğu sahilleri ve Lefke’den Sadrazamköy’e kadar olan batı sahillerinin sıvılaşmaya eğilimli bölgeler olduğuna dikkat çekildi. Bu alanlarda mikrobölgeleme çalışmasının gerekliliği vurgulandı.

Depremlerin sismoloji biliminin konusu olduğuna değinilirken, Jeoloji ve Jeofizik Mühendisliği disiplinlerinin ortak çalışmasıyla daha doğru bilgiler üretilebileceği belirtildi. Bu bağlamda, KKTC'deki deprem kayıt istasyonlarının sayısının artırılması gerektiği, özellikle GNSS sistemlerinin kullanılarak yer kabuğu hareket hızlarının ölçülmesinin önemli olduğu ifade edildi.
Bu haber 1504 defa okunmuştur

:

:

:

:

DİĞER HABERLER