Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan olduğu dönemde 5 Eylül 2012'de yani bundan tam 12 yıl önce Suriye politikalarına yönelik muhalefetin eleştirilerine yanıt verirken, 'İnşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camii’nde namazımızı da kılacağız. Bilali Habeşi’nin, İbn-i Arabi’nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi’nde, Hicaz Demiryolu İstasyonu’nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz' demişti.
Bu ifadelere, Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin iktidarla muhalefet arasındaki tartışmalarda sık sık atıf yapılmıştı.
12 yıl insan hayatında uzun bir süre olabilir. Ama devletlerin hayatında kısa bir süredir.
Dün gerçekten de Erdoğan’ın sözünü ettiği o namaz Emevi Camii’nde Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın tarafından kılındı. Anlamı çok büyüktü.
Şam'dan gelen görüntülerde Kalın'ın Emevi Camii'nden çıktığı sırada etrafında bir kalabalık olduğu görüldü. Kalın'ın Şam'da HTŞ lideri Colani ve geçiş hükümetinin başbakanı Muhammed el Beşir'le de bir araya geleceği öne sürüldü.
Türkiye bugün 12 yıldır sürdürdüğü kararlı politikanın meyvelerini toplamaya başladı.
ABD yasalarında “Topal Ördek” olarak anılan geçici başkan Biden da ocak ayında görevi Trump’a devredecek. Trump’ın Ankara ile ilişkilerini yönelik bir çok tahmin yapılıyor. Ancak ABD’nin yeni dönemde Türkiye’yi kızdırmak istemeyeceği de net olarak belli oldu.
Çünkü Suriye Milli Ordusunun Fırat Nehri'nin batısındaki en büyük terör yuvasına dönüşen bölgeyi PKK/YPG'den temizlemeye başladı.
ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump Suriye için, 'Kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalacaklar çünkü biz karışmayacağız' derken, ABD medyası terör örgütünün bölgede büyük bir çıkmaza girdiğini yazdı.
YPG'li teröristler ise ABD'nin kendilerini yalnız bırakmasından şikayetçi.
Yani Suriye’de şu anda işler Türkiye açısından yolunda gidiyor.
Kıbrıs’a gelecek olursak Rum yönetimi ile Biden yönetimi arasında yakınlaşma Rumlara fazla cesaret vermemeli. Çünkü ABD her ne kadar Güney ile askeri bir yakınlaşma içine girdiyse de Trump döneminde bu işbirliği Türkiye’yi tamamen ABD’nin karşısına geçirecek bir noktaya gelemez. Komşularımız bu gerçeği bilmeli. Bizden söylemesi…