Her geçen gün , yurttaşlarımızın mal ve can güvenliği , çok büyük boyutlarda tehlikeye girmekte , yaşam hakları ellerinden alınmaya çalışılmaktadır .
Tüm , basın yayın organlarında çıkan haberlere bakılırsa . Ülkemiz yaşanamayacak duruma dört nala gitmektedir .
Giriş kapılarımız “ sorma gir hanına döndürülmüş .“
İyi ki ülkemiz , coğrafya bakımından çok küçük .
Ya , büyük olsa .
Ya hey , ne hey .
Adamın cebine , mermileri ile tabanca sokuluyor ve git , falanı vur talimatı ile adaya yollanıyor .
Tetikçiler , ülkede fır dönüyor .
Ülkenin kalkınması bir yana , ülkede var olan yurttaşlar için , can güvenliği sağlanamıyorsa . Ülkede , ne kadar başarılı iş yapılırsa yapılsın , her hangi bir kıymeti harbiyesi olur mu ?
Gelişen , değişen ve oluşan olumsuzluklar nedeni ile , hangi başarı , alkışlanır veya takdir edilir ?
Yurttaşların , yaşam hakkı , Anayasa sayfalarında yazılı olarak kalırsa ve bunun gereği yerine getirilmezse . Ülkede , siyaset kurumu ve karşı olan güven ve itibardan , söz edilebilir mi ?
Ülkeye girişlerde , emniyet supabı olarak , giriş kapılarında XR aletleri , çok büyük bir umut olmuştu .
Fakat , bu umut gerçekleşmeden , umut , umutsuzluğa dönüşmüştür .
Röntgen cihazının kapasitesi . Gümrükten geçen, tüm araçlara yetmiyormuş ,
% 15’imiş .
Yurttaşın , can ve mal güvenliğini sağlamak , siyaset kurumunun , en büyük görevi olsa gerek .
Bunu sağlayamayan bir siyaset kurumunun , varlığı ile yokluğu , tartışma götürmez mi ?
Elini kolunu sallayarak , ülkeye gelecek ve aldığı talimatla insanları öldürecek .
Polis teşkilatımızın , başarılı operasyonu sonucu . Bu kiralık katiller , yakalanmamış olsalardı , belki de kaç yurttaşımız infaz edilecekti .
Can güvenliği , hangi başarının , yerini alabilir ?
Yaşam hakkının , Anayasalarla , bildirgelerle , sözleşmelerle , kayıt altına alınmış dünyamızda . Bunun için gerekenler yapılıyorsa . Yaşam hakkına verilen önem ve değeri göstermiyor mu ?
Biz de , bir çok sözleşmeye , hayat hakkı ile ilgili imzalar atmadık mı ?
Ne kadar imza atarsak atalım , bunun gereğini , yerine getiremiyorsak . Yurttaşın bakış açısını görmezden geliyorsak , işin boyutu başka mecralara gitmez mi ?
Hak arama , mevcut hukuk kurallarının dışındaki kurallar tarafından sağlanmaya meyledilirse . Vay halimize , ki ne vay .
Siyaset kurumu , can güvenliğini , salt XR cihazına bağlayarak , işin içinden sıyrılamaz .
Bu cihaz , yetersiz ise , siyaset kurumu , başka alternatifleri , gündeme getirmek zorundadır .
Dünyamız , teknoloji çağı . Teknolojinin , tüm olanakları kullanılarak . Bu çok büyük tehlikenin önüne , geçilmelidir .
Bu , çok geç olmadan , illa ki yapılmalıdır .
Çünkü , yumurta kapıya dayanmadı . Kapıdan içeri girmek üzere .
Kapıyı , solladı .
İçeri girmek için , son hamlesini yapmaya çalışıyor .
Dört giriş kapısını , bu teknolojik olanaklara karşın , denetlemekten acz içindeysek ve çare üretmiyorsak . Gelişen , değişen ve oluşacak olanlardan , tüm siyaset kurumu , sorumlu olacaktır .
Hiç kimse , bundan sıyrılamayacak ve er geç , sonucunu görecektir .
Nasıl mı ?
Bunu , görmeye çok zaman kalmadı .
Hiç kimse , hiç kimsenin , kim olursa olsun .
Can güvenliğini ve yaşam hakkını , sorgulayamaz .
Sorgulatamaz .