Güney Kıbrıs’ın KKTC ekonomisine yönelik ırkçı bir saldırıda bulunduğunu belirten Oğuz, bu durumun yalnızca kınanmakla kalmasının yetersiz olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve müteahhitler nezdinde girişimlerin yapıldığını kaydeden Bakan, Türkiye Cumhuriyeti’nin de konuyla yakından ilgilendiğini ifade etti.

Oğuz, 'Tanınmayan bir KKTC’ye dünya vatandaşlarının ilgisinden Güney Kıbrıs rahatsızlık duydu. Özellikle inşaat sektörünün gelişmesi ve cazibe merkezi olması anlamında, KKTC’nin dünya ile bütünleşmesini engellemek adına siyasi bir hamle yapıldı.' dedi. Bunun iyi niyetten yoksun bir girişim olduğunu vurgulayarak, 'Onlar kendilerine göre KKTC ekonomisine darbe vuralım, ürkütelim, korkutalım düşüncesine girdiler.' ifadelerini kullandı.

Simon Aykut’un tutuklanmasına ve mahkemede yaşanan olaylara da değinen Oğuz, insanların hedef haline getirildiğini belirtti. KKTC’deki yatırımcıların risk ve tehdit altında olduğunu söyleyen Bakan, dolaşım özgürlüğünün kısıtlandığını ve Güney Kıbrıs’ın KKTC aleyhine propaganda girişimlerinde bulunduğunu kaydetti. Oğuz, tüm bunların KKTC’nin gelişmesini engellemek ve yabancı yatırımcıları kaçırmak amacıyla yapıldığını ifade etti.