İsrail Başbakanı Netanyahu ile Beyaz Saray'da bir araya gelen ABD Başkanı Trump'ın Gazze'yi 'devralma' planı, dünyayı ayağa kaldırdı.
Trump, ABD'nin Gazze Şeridi'ni devralarak buraya 'uzun vadeli' şekilde sahip olacağını ve 'güvenlik amacıyla' gerekmesi halinde buraya Amerikan askerlerinin konuşlandırılabileceğini söyledi. Buna ilaveten Gazze'de yaşayanların da başka bir yere yerleşmesi gerektiğini sözlerine ekledi…
Akıl alır gibi değil.
İnsan hayatını yaşarken iki kelimenin önemi vardır.
Bunlardan biri “itimat” diğeri “güvence”dir… Her iki kelime de birbirine bağladır. Zaman zaman biri diğerinden önde gelir. Bilhassa siyasette bu çok geçerlidir.
Biri çıkıyor memleketi yönetmeye talip oluyor. Halk olarak o lideri seçiyorsun aynı zamanda kendisine bir otorite veriyorsun. Daha sonra seçim zamanı geldiğinde hesap soruyorsun. Demokrasinin prensibi budur.
Ama ne yazık ki bu çark her zaman mükemmel işlemiyor.
Çünkü halk bir lideri seçerken söylediklerini dinliyor ona göre oy veriyor.
Trump’ı ele alalım. Seçilirken ne söz verdi? Ben savaş değil barış yapmaya geliyorum dedi. Ukrayna’ya baktığımızda barışın esamesi okunmuyor. Suriye’de de durum farklı değil.
Filistin’e gelecek olursak ortaya koyduğu akıl almaz öneriyle dünyayı şaşkına çeviriyor. Bin yıldır aynı topraklarda yaşayan halka buradan çık demek ne derecede hakkaniyetli bir davranıştır.
Tüm bunları söylerken İsrail Devlet Başkanı Netanyahu kendisini gülümseyerek izliyor.
Trump seçim öncesi verdiği vaatlerin tamamen dışında davranarak önce kendi halkına hakaret ediyor.
ABD’nin Başkanı bugüne dek hep dünyanın lideri olma iddiasındaydı. Dünyanın güvenliği ve insan haklarının kendilerine emanet olduğunu iddia ediyorlardı.
Netanyahu, Trump için “İsrail’in gelmiş geçmiş en büyük dostu” ifadesini kullandı.
Hani ABD bütün dünyanın hakkı ve hukukunda mesuldü?
Bütün dünyada halkların katil olarak tanıdığı ve savaş suçlusu ilan edilen Netanyahu’nun koltuğunu tutan Trump ABD halkını da küçük düşürdü.
ABD böyle giderse Trump’ı ciddi derecede tartışacaktır. Belki de Netanyahu ile birlikte üçüncü dünya savaşını başlatabilecek böyle bir lidere ABD derin devleti de göz yummayacaktır.
Trump şunu unutmamalı. Şu anda dünyanın zirvesinde olabilir. Onun üstünde elbette bu evrenin yaratıcısı Allah vardır. Allah doğru zamanda nasıl cezalandıracağını da bilir.
Ancak ABD değişik bir ülkedir. Allah ile Trump arasında bir de CIA vardır.
Yıllardır sorulan sorudur. ABD mi İsrail’i yönetiyor, yoksa İsrail mi ABD’yi yönetiyor. Trump’ın davranışlarına baktığımızda şu artık kesinlik kazanmıştır. Bugün artık İsrail ABD’yi yönetiyor. Bizden söylemesi…