Acımızı tarifsiz. Türkiye’de 50 bini aşkın insanla birlikte şampiyon meleklerimizi de asrın felaketinde kaybettik. İki yıldır sürdürdüğümüz adalet mücadelesine geldiğimiz nokta yüreğimizi teskin etmiyor.
Yaşanan acının ardından çıkarılacak dersler, alınacak önlemler var.
Asrın felaketinin hemen ardından yaptığımız yayınlarda ülkemizde yaşanması muhtemel olası bir facianın öncesinde alınması gereken tedbirleri gündeme getirdik.
Konunun uzmanlarının uyarılarını iki yıldır manşetlerimize taşıyoruz.
En iyi tedavi tedbirdir… Ancak biz ne yazık ki o tedbiri almamakta direniyoruz.
2015 yılındaki ülkesel fiziki planda ne diyordu?
Bu ülkede zemini en zayıf bölge Long Beach…
Dolayısıyla zemini adeta bataklık gibi olan ve neredeyse 4-5 metre kazılsa su çıkacak olan bu bölgede yüksek katlı binaların yapılmaması konusunda uyarılıyordu.
Peki biz ne yaptık?
En yüksek katlı binaları o bölgeye yaptık.
Elbette inşaat teknolojisi o kadar gelişti ki dünyada denizin ortasına da bina yapılıyor.
Ancak önemli olan temel atılırken, bilimin öngördüğü önlemler alındı mı?
Asıl soru budur.
Yüzlerce kilometre ötedeki Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde Long Beach’teki pek çok yeni yapılan inşaatta ciddi zarar oluştu.
Medyaya da yansıyan bu haberler ciddi paniğe yol açtı.
Peki bu binalar yapılırken temelleri nasıl atıldı? Depreme dayanıklı olarak mı yapıldılar?
Star Kıbrıs Türkiye’deki deprem felaketinden hemen sonra yaptığı açıklamada bu şirketlere binaların depreme dayanıklılığı ve zemin etüdleri ile ilgili açıklama yapmaya çağırdı. Ama duyan olmadı.
Bugün Star Kıbrıs’ın manşetinde bir kez daha bilimin uyarılarına yer verdik.
Asrın felaketinin ikinci yılında Ada TV’ye konuk olan Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Necdet, özelllikle Gaziveren ve Long Beach bölgelerindeki zemin koşullarının oldukça kritik olduğunu bir kez daha vurguladı.
Aktif fay haritasının tamamlanmak üzere olduğunu belirten Mehmet Necdet, “Bu bilgilere kamuoyunun erişmesi önemli” dedi.
Ancak üzülerek söylüyoruz ki fay haritasını bilsek bile altından fay geçen toprağa bile inşaat yapmaktan çekinileceğini sanmıyoruz.
Neden mi?
2015 yılındaki ülkesel fiziki planda Long Beach için yapılan “yüksek katlı yapılaşma olmasın” uyarısını dinledik mi ki, hazırlanan fay haritasını dikkate alacağız.
Bu para ve rant hırsı olduğu sürece bilim bile yaşadıklarımız karşısında çaresiz kalıyor.
Yarın dökülecek gözyaşını bugün alacağımız tedbirlerle önlemek elimizde. Uyaralım. Bizden söylemesi…