Bir süredir dünyanın en güçlü kişisinin tamamen kontrolde olmadığı aşikardı.
Tüm seçim vaatlerini hatırlarsanız, çok daha net bir resim ortaya çıkar. Ancak birkaç gün önce basın toplantısından tanık olduğumuz önemli konuşma hakkında yorum yapmalıyız.
Dünyanın en güçlü kişisi, İsrail Başbakanı için bir sandalye tutarken, oturması ve konuğunun rahatça yerleşmesi için sandalyeyi öne doğru iterken görülüyor. Söz konusu başbakan, ICJ tarafından soykırımdan mahkum edilen Netanyahu. Bu bir sadakat işareti mi, değilse nedir?
ABD'nin birkaç Siyonist aile tarafından yönetildiği ve lobi grubu AIPAC aracılığıyla kongredeki senatörlerin çoğunluğunun kontrolünü ele geçirdikleri herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu neden bu kadar önemlidir?
Trump'ın son seçimlerde tüm savaşları sona erdireceğine dair söz verdiği politikalarına bakarsak. Ukrayna'daki savaş şimdiye kadar daha da vahşice devam ediyor.
Filistin Gazze'ye gelince, ne denebilir? Ülkeyi bir 'Riviera'ya dönüştürmek için yerli halkın etnik temizliğini teşvik etti. Ancak, planını açıkladığı basın toplantısında, bu plandan habersizce sırıtan ve numara yapan konuğu Netanyahu'nun önemi izleyiciler tarafından fark edildi.
Biraz daha derine inildiğinde kışkırtıcının kim olduğu açıkça görülüyor.
Hedef iki yönlü. Birincisi, nüfusu ortadan kaldırmak. İkincisi, kıyıdan açıkta doğrulanan devasa gaz kaynakları için bir sonraki sondaj.
Trump, Netanyahu'nun emrini yerine getiriyor ve bunu çok belirgin hale getirmeyecek kadar yeteneksiz. Netanyahu'nun açıkça Siyonist vakfın öncüsü olduğu ortada. Bu yüzden ABD'yi kimin yönettiği sorusu ortaya çıkıyor ve Trump'ın tüm vaatleri her zamanki gibi sadece laf kalabalığı.
Muhalefet tarafından görevden alma prosedürleri başlatıldı ancak başarılı olsalar bile onun yerine kim geçecek? Her iki taraf da eşit derecede suç ortağı, üçüncü bir partiye ihtiyaçları var.
Aslında üçüncü bir parti var. Şu anda etkisiz olsa da Yeşil Parti, iyi tanınan bir Yahudi kadın tarafından yönetiliyor. ABD'deki siyasi sistem çökme tehlikesiyle karşı karşıya ve eğer bu gerçekleşirse küllerinden ne çıkacağını kim bilir? İzleyip göreceğiz. Bizden söylemesi…