Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer, olası bir depreme karşı hazırlıklı olunması gerektiğini söyledi, “Fay hattı uyandı” dedi.
Anlaşılan fay hattının uyanmasıyla bizim Müteahhitler Birliği’nin uyanması aynı zamana denk geldi.
Aslında son 20 yıldır Müteahhitler Birliği’nin Başkanı olan Sayın Cafer Gürcafer’in bugün değil çok daha önceden uyanması lazım gelirdi.
“Bu depremden ders çıkarmamız lazım. Bir daha böyle acılar yaşamamak için yapmamız gerekenler var. Deprem bizim kapımızı her an çalabilir” diyen Müteahhitler Birliği’nin Başkanı Sayın Cafer Gürcafer, keşke bu uyanışı 2015 yılında çıkan Ülkesel Fiziki Plan’da zemini en zayıf yer olarak gösterilen Long Beach sahiline ülkenin en yüksek katlı binaları yapılırken de gösterseydi.
Ancak Müteahhitler Birliği o sırada kılını bile kıpırdatmadı.
2019 yılında Mağusa İskele Yeniboğaziçi İmar Planı adı altında bir Rant Planı ortaya atıldı. Müteahhitler Birliği bırakın bu Rant Planı’nı önlemeyi, 20 bin tane konuta yasal kılıf hazırlamak için Şehir Planlama Dairesi ile birlikte bu plana adeta ön ayak oldu. Bölge, beş altı büyük inşaat şirketine peşkeş çekildi.
Long Beach gibi bataklık zemine sahip olan bölgelerde yüksek katlı yapılaşmaya izin veren Fasıl 96 hakları genişletildi.
Zemini sağlam olan İskele Kalecik gibi bölgelerde ise Kıbrıs Türkü’nün elindeki Fasıl 96 hakları iptal edildi.
Son 20 yıldır bu ülkede pek çok şey değişti. İktidarlar değişti, liderler değişti.
Değişmeyen tek şey ise Müteahhitler Birliği’nin başındaki isim ve ona destek veren beş altı büyük şirket idi.
Bugün geldiğimiz noktada elbette artık mızrak çuvala sığmıyor. Deprem gerçeği ile acı bir şekilde yüzleştik.
Bugüne kadar bu işte sorumluluğun olanlar, birkaç beylik laf ile elini yıkayıp bu işten kurtulamazlar.
Bu ülkenin depreme karşı dayanıklılık konusunda oldukça şüpheli bir durumda olan yapı stoğu ortaya çıkarken hepiniz oradaydınız.
“Depreme karşı alınması gereken önlemlerle ilgili teknik yeterlilik ülkemizde mevcut. Tek ihtiyaç duyulan siyasi kararlılık” diyen Sayın Gürcafer bir konuda haklı.
Elbette bu işin çözümü siyasi cesarettir.
Ancak bu cesaret, Müteahhitler Birliği ve onu domine eden beş altı büyük inşaat şirketine karşı da gösterilmelidir.
Çünkü bu ülkede yeni yapılan evlerde bile kilometrelerce uzaktaki bir depremin ardından hasar oluşuyorsa bir yerlerde hata yapılmıştır. Bizden söylemesi…