Dünya, bazen en güçlü görünen figürlerin en büyük çelişkilerini saklamakta zorlandığı bir sahneye dönüşüyor. ABD Başkanı Donald Trump ve onun en büyük destekçisi teknoloji milyarderi Elon Musk, günümüzün en çok konuşulan isimlerinden ikisi.
Biri siyasetin kural tanımaz aktörü, diğeri ise teknolojinin dahi çocuğu olarak pazarlanıyor.
Ancak son dönemde ortaya çıkan gelişmeler, ikisinin de gerçeklikten kopuk ve manipülatif söylemlerle gündemde kalmaya çalıştığını gösteriyor.
Trump, bir önceki başkanlık dönemi boyunca da İsrail’e sınırsız destek sunarak Orta Doğu’da gerilimi artıran bir lider oldu. Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıması, Golan Tepeleri’ni İsrail toprağı olarak kabul etmesi ve Filistinlileri açıkça yok sayan “Yüzyılın Anlaşması” gibi adımları, bölgedeki çatışmayı daha da körükledi.
Bugün ise Gazze’de yaşanan insani felakete dair sessiz kalması ya da üstü kapalı bir şekilde İsrail’in saldırılarını desteklemesi şaşırtıcı değil.
Ancak Trump’ın yeni dönemdeki en tehlikeli söylemi, Gazze’ye dair “çözüm” önerisi. İsrail’in oradaki Filistin nüfusunu sürmesi gerektiğini ima eden açıklamaları, açıkça bir etnik temizlik politikasına destek anlamına geliyor.
Kendisini “barışçıl” bir lider olarak pazarlayan Trump, aslında bölgedeki en büyük krizlerden birini körükleyen figürlerden biri olarak tarihe geçiyor. Filistinlilerin yaşadığı trajediyi görmezden gelip sadece İsrail’in çıkarlarına odaklanan bu politika, uluslararası hukukun da insanlığın da tamamen dışına çıkmış durumda.
Öte yandan, teknoloji dünyasının “vizyoner” ismi olarak anılan Elon Musk da son dönemde ciddi bir itibar kaybı yaşıyor. Twitter’ı (şimdiki adıyla X) satın almasından beri kaotik kararlarıyla gündeme gelen Musk, son olarak birçok yalanı ve çelişkili açıklamalarıyla tartışmaların odağında.
Musk’ın en büyük sorunlarından biri, kamuoyunu yanıltıcı açıklamalar yapması.
Musk, son olarak 'Uluslararası Kalkınma Ajansı’nın Gazze'ye 50 milyon dolarlık prezervatif gönderdiği iddiasının doğru olmadığı ortaya çıktı, orada belirtilen Gazze'nin Mozambik'teki bir bölge olduğu anlaşıldı, dolayısıyla ilk açıklamanızı düzeltir misiniz?' şeklindeki bir soruya 'Her şeyden önce, söylediğim bazı şeyler yanlış olabilir ve düzeltilmesi gerekebilir” diyerek pişkince yanıt verdi.
Trump’ın Gazze politikası ve Musk’ın yalanları, aslında aynı büyük problemin iki farklı yüzü. Güçlülerin sorumsuzluğu ve gerçeği manipüle etme çabası. Biri savaş politikalarıyla milyonların hayatını riske atarken, diğeri teknoloji ve medya gücünü kullanarak kitleleri yanlış yönlendiriyor.
Önce ABD ve sonra Dünya bu iki palyaçonun eline kaldı.
Musk’ın yalanları bir bir ortaya çıkarken, daha bir ay önce savaşları bitireceğim diyen Trump dünyayı yeni bir savaşın eşiğine getirdi. Böyle giderse dünyanın vay haline. Bizden söylemesi…