Ülkeler . İlle de birileri tarafından yönetilmelidir .
Bu olmazsa , ne olur ?
Anarşi , olur .
Dünya , kurulalı beri , türlü yönetim sistemleri ile , dünyamızdaki ülkeler yönetilmiştir .
Bunun , ayrıntısına girmeyeceğim .
Bu , başlı başına , üzerinde durulması gereken bir konu .
Ben burada , en son çağda olduğumuz , elektronik çağdaki ekonomilerden bahsedeceğim .
Çağımız , maalesef , Kapitalist sistemin hakim olduğu , ekonominin girdabında , bir mücadele içerisindedir .
Aslında , mücadele eden , bu çağda , hayatta olan insanlardır .
Soğuk Savaş yıllarında , sol akımların getirdiği , ekonomik sistemler . Tamamı ile , alanı Kapitalizme bırakarak , şimdilik miyadlarını tamamlamışlardır .
Kapitalist sisteme , bazı ekonomistler , halk ürkmesin diye “ Serbest piyasa ekonomisi” adını taktılar .
Ekonominin , buna dayandığı dünyamızda , ana unsur , kar etmedir .
Yani , artı değer .
Bunu da , elde etmek için , ya emek sömürüsü yapacaksın .
Ya da , aşırı karlar elde edeceksin .
İşte bu artı değerle de , bu sistemde devletler , aldıkları vergilerle , tüzel kişiliklerini devam ettirmeye ve ayakta kalmaya çalışmaktadırlar .
Bu , da .
Ülkeler , dış satımdan , yani ihracattan elde ettikleri , artı değerlerle varlıklarını sürdürürler .
Tabii , bu varlık sürdürülürken , sadece , ihracatla mümkünatı görülmemektedir .
İthalata da , gereksinim duyulmaktadır .
Bir ülkenin , idamesi için , her şeyi üretmesine imkan yoktur .
Dünyamız , bir ihtisaslaşma düzeni , yaratmıştır .
İhracat gelirleri , ithalat için , bütçeden çıkan gelirin üzerinde ise , o ülkenin ekonomisine , tamam gözü ile bakılmaktadır .
Bu aksi ise , ülkedeki ekonomik ve sosyal yaşantı , berbat olarak nitelendirilmektedir .
Ekonominin tamam olması , ekonominin çarkının dişlilerinin , tamam olmasına bağlı .
Tam da bir doğru orantı .
Dişliler tamam değilse , kırık , çürük , eğri ise , çarkı hangi süratle çevirirseniz çevirin , na na nay .
Çarkın , dişlilerinden , kastım .
Bütçeye , para akışını sağlayacak sektörlerin , dört dörtlük çalışıp , vergileri ile devlet bütçesine , yani hazineye , para akışını sağlamaları .
Bu da , yukarıda bahsettiğim , ihracat gelirleri ile mümkün .
Bizde , bunu sağlayacak dişliler , çarkta mevcut değil .
Yani , hazineye akan gelirler , salt , içe dönük çalışandan ve esnaftan oluşturulmaya çalışılmaktadır .
İhracat olmadığı için , ihracat gelirlerinden vergi , yok denecek kadar az bir miktar toplanmakta .
Bu da , gumguma için , yeterli olmamaktadır .
Sözün kısası .
İç vergilerle , çarkı döndürmeye çalışıyoruz .
Gelelim , dünyadaki yeni siyasete .
Yeni siyaset . Çağdaş olarak nitelendirdiğimiz , dünyamızda . Çağdaş kelimesini de bir tarafa bırakmadan , onu da katarak , yeni siyasetin adını oluşturduk .
Çağdaş sömürgecilik ve çağdaş dominyonculuk .
Bu , Trump’ın seçilmesi ile , dillendirildi .
Bunun temeli , 1970‘ lerde atıldı .
Bütün Arap ülkeleri , bir bir diz çöktürüldü , çökmeyenler çökertildi .
Oynanan oyun , yaldızlı sözlerle , teslim almaya çalışılmak .
Olmazsa da , askeri güç kullanarak , dünyadaki hakimiyet ve liderliklerini , tekrar elde etmek .
Bunun , en can alıcı örneği , Gazze ve Ukrayna .
Bakalım , yarınlarda , nelerle karşılaşacağız .
Durum , böyle giderse , ki gidecek , çok vahim .
Gazze , dünyada , Haçlı Seferlerini de çağrıştırmaktadır .
Bu , daha da vahim , bir endişe kaynağı .
Müslümanların , daha da ezilmesi karşısında , islam ittifakı gündeme gelir mi ?
Sorunun cevabı , çok kısa zamanda , ortaya çıkacaktır .
Dünya , çağdaş sömürgeciliğe ve dominyonculuk girişimleri karşısındaki tepkisini , zaten göstermeye başlamıştır .
Bunun , arkası , gelir mi ?
Bekleyelim , görelim .