Şu anda dünyada önemli bir ekonomik kriz var. Avrupa Birliği’ni bu ekonomik kriz tehdit ediyor. Alman mali disiplini, Berlin'in yıllardır AB'deki müttefiklerine vurmak için kullandığı bir sopa haline gelmişti. Ancak şimdi durum değişti.
Almanya’da bile ekonomi 2024 yılında üst üste ikinci kez küçüldü, enflasyon son yarım yüzyılın en yüksek seviyesinde, üretim ve ihracat düştü. Çin'e yapılan satışlar azaldı ve şimdi de Donald Trump'ın ABD'ye uygulayacağı gümrük vergileri ihtimali var.
Rusya da Ukrayna savaşının ekonomisine verdiği zararla mücadele etmeye çalışıyor.
Suriye’nin yarattığı tedirginlikler, Rusya Ukrayna savaşı, çok değil bundan altı ay önce “acaba bir üçüncü dünya savaşı başlar mı” endişesi yaratıyordu.
Burada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gösterdiği liderlik, bu gerilimlerin yatışmasında birinci derecede önemli rol oynadı.
Suudi Arabistan’da ABD ile Rusya, Ukrayna barışını görüşürken, Zelenski “Benim sadece Türkiye’ye güvenim var” diyerek Erdoğan ile Ankara’da bir araya geldi.
Trump’ın Orta Doğu’yu cehenneme çevirecek Gazze Planı’na açıktan karşı çıkma cesaretini gösteren tek lider yine Erdoğan’dır.
Afrika’da Somali ile Etiyopya arasında yaklaşık bir yıldır devam eden bölgesel gerilim geçen ay Türkiye'nin arabuluculuğunda sona erdirildi.
Tüm bunları alt alta koyduğumuzda dünyaya liderlik gösteren tek ismin Erdoğan olduğu açıkça ortaya çıkıyor.
Bundan iki ay önce “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası arenada ortaya koyduğu politikalar ile 2025 Nobel Barış Ödülü’nün şimdiden en güçlü adayları arasına girdi. 2025 Nobel Barış Ödülü Erdoğan’ın hakkı” diye yazmıştık.
Bu görüşümüzde ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı.
Fransız dergisi Le Point, Yeni Dünya Düzeni başlığıyla özel bir sayı yayınladı ve dünyaya yön verecek dört lider arasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'e yer verildi.
Sözün özü sadece biz değil dünya da Erdoğan’ın gösterdiği liderliğin farkında.
Erdoğan dün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, 'Son dönemde AB ile olan ilişkilerimizin eski ritmine kavuşmakta olmasını önemsiyoruz. Suriye ve Ukrayna'da yaşananlar Avrupa'nın Türkiye'ye olan ihtiyacını teyit ediyor. İçine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye Avrupa’yı kurtarabilir” dedi.
Sadece bu sözler bile Erdoğan’ın kendine güvenini istiyor. Öyle görünüyor ki Avrupa da artık Türkiye’yi daha fazla görmezden gelemeyecek. Bizden söylemesi…