Ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz!..

Dünkü başyazımızda ülkede elektrik sorununa kalıcı bir çözüm aranırken, Türkiye’den kabloyla elektrik projesinin kaçınılmaz bir tercih olduğunu ifade etmiş, 2006-2007 yıllarında ortaya koyduğu vizyona rağmen iş insanı Ali Özmen Safa’nın nasıl engellendiğini anlatmıştık.

Dünkü başyazımızda ülkede elektrik sorununa kalıcı bir çözüm aranırken, Türkiye’den kabloyla elektrik projesinin kaçınılmaz bir tercih olduğunu ifade etmiş, 2006-2007 yıllarında ortaya koyduğu vizyona rağmen iş insanı Ali Özmen Safa’nın nasıl engellendiğini anlatmıştık.
Eğer o proje engellenmeseydi, Türkiye’den kabloyla elektrik için 2029’u beklemek zorunda kalmayacak, 19 yıl önce bu sorunu çözmüş olacaktık.
Peki bugün durum değişti mi?
Ülkede hala daha Kıbrıs Türk vatandaşı olan yatırımcıya destek verilmiyor, aksine köstek olunuyor.
Son 20 yıl içerisinde uzun zamandır ülke dışında olup da adaya dönen, burada yatırım yapan KKTC vatandaşı bunun bedelini ödedi… Bir çoğu parasını, yatırımını kaybetti… Bürokrasinin engellerinden şikayet edip ülkeye geldiğine geleceğine bin pişman oldu, bir çoğu geri döndü.
Alın size bu ülke için çok şey ifade eden merhum Asil Nadir’in ölmeden önce geride bıraktığı vasiyeti…
Ne diyor Nadir?
“Aziz Kıbrıslı kardeşlerim, ömrüm ve gücüm yettiğince sizlere onurlu yaşam mücadelenizde destek olmak ve kalkındırmak istedim. Tüm Kıbrıslıların onurlu yaşam mücadelesi ve davası için ömrümü, emeklerimi ve tüm imkânlarımı feda ettim. İhanet edenler her daim içimizdeydi ama her şeye rağmen hiç pes etmedim. Lütfen siz de pes etmeyin. Bu memleket bizim, bu topraklar bizim, bu kurumlar da bizim; önce birbirinize sonra da benim size bıraktığım projelere sahip çıkın.Hayatım boyunca etrafımda olan fakat benim onurlu yaşama mücadelemde destek olmayan ve ekmeğimizi yiyip insanlık sınavından geçemeyenler son yolculuğumda bulunmasınlar.”
Bu ülkeye bu kadar yatırım yapan Asil Nadir’in bile duyguları ortada.
Asil Nadir gibi İngiltere’de Kıbrıs Türkünün sesini duyuran, halka açık bir şirket kurmayı başarmış olan Ali Özmen Safa da şikayetçi.
Safa, 2003-2004 yıllarında KKTC’ye geldikten sonra bazı siyasilerden destek almakla birlikte bazı siyasiler tarafından da sürekli köstek gördüğünü defalarca dile getirdi
Elbette yaşanan bu süreçte kaybeden yalnız Ali Özmen Safa değii, Kıbrıs Türk halkı olmuştur.
Kıbrıs Türk Hava Yolları’nı satın alıp yaşatma projesinden tutun da deniz altında kabloyla elektrik ve internet projesine kadar pek çok yatırımın engellenmesini, Kıbrıs Türk halkının kayıplar listesine tek tek ekleyebiliriz.
2018 yılına geldiğimizde de Ali Özmen Safa, tek başına ‘Rant Planı’na karşı çıktı…
İki yıl süren bir mücadelenin ardından tüm siyasilere de bunun bir rant planı olduğunu kabul ettirdi, plan geçmedi. Bu plan geçmiş olsaydı Safa ile beraber İskele Kalecik’te birçok Kıbrıslı Türk de mağdur olacaktı.
31 Aralık 2019’da Rant Planı suya düşünce 24 saat içerisinde Şehir Planlama Dairesi Müdürü, Mühendis ve Mimarlar Odası’na odasına bir mektup göndererek, adeta rantın devam ettiğini ilan etti.
Yani Kıbrıslı Türk yatırımcının önü tekrar kesildi.
Tüm bu yaşananların ardından Safa, bürokrasi ve siyasette önüne çıkarılan engelleri kaldırmak için çareyi mahkemede buldu.
Ancak mahkemede çıkan karara rağmen Şehir Planlama Dairesi ve bağlı olduğu Turizm Bakanlığı köstek olmaya devam etti.
Tam bu sırada Mimarlar Odası’nda yaşanan seçim ve yeni yönetimin mahkeme kararına uyma noktasındaki adaletli kararı, Şehir Planlama Dairesi’ni geri adım atmaya zorladı.
31 Aralık 2019’da rant planının sona erdiğini kabul edip, Ali Özmen Safa ve diğer 15-16 Kıbrıslı Türk’e yasanın verdiği hakkı iade etmek zorunda kaldılar.
Peki şimdi ne olacak?
Başbakan Ünal Üstel her fırsatta dilinden düşürmüyor.
“Adalet yerini bulacak… Geç gelen adalet adalet değildir…”
Peki adalet ne?
Safa Grup yaşadığı bu adaletsiz süreçte hükümete 100 milyon sterlinlik bir tazminat davası açmaya hazırlandığını açıkladı.
Ali Özmen Safa bu hakkı kazandı… Onunla birlikte 15 Kıbrıslı Türk de bu tazminat davası açma hakkına sahip oldu.
Peki KKTC hükümetinin böyle bir tazminatı ödemeye gücü var mı?
Elbette yoktur… Her iki üç ayda bir Maliye’nin borçlandığını okuyoruz.
Peki Safa, böyle bir tazminat davası açmayı ister mi?
Sayın Safa, bu soru kendisine sorulduğunda “Açmamayı tercih ederim. Arzum bu mevzuyu hükümetin yetkili makamlarıyla istişare etmek. Sayın Başbakan Ünal Üstel ve Planlama Dairesi’nin bağlı olduğu bakan Sayın Fikri Ataoğlu’ndan randevu talep ettim, bekliyorum” diyor.
Peki ne kadar zamandır bekliyor?
Ali Özmen Safa cevap vermedi ama edindiğimiz bilgilere göre randevu talebi en az iki üç hafta önce yapıldı.
İşte burası KKTC…
Ülkeye gelen yatırımcıya, ev almak isteyenlere yıllarca köstek olduk, adeta kovduk. Sonra fikir değiştirip “pardon” diyoruz. Geri çağırıyoruz.
Ne yazık ki geç kaldık.
Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız yurtdışına yaptığı ziyaretlerde Kıbrıslı Türklere “ülkeniz KKTC’ye dönüp yatırım yapın” diyor…
Peki dönüp de yatırım yapanlara ne oluyor?
Bürokrasi ve siyasetin çarkında onlara köstek olup memlekete döndüklerine pişman ediyoruz.
Peki yatırım olmayınca ne yapıyoruz ?
Her iki üç ayda bir Maliye gidip milyarlarca lira borçlanıyor.
Bu borçları elbette biz olmasak bile gelecek nesiller ödemek zorunda kalacak.
Buradan bizi yönetenlere sesleniyoruz.
Bu memleket babamızın malı olabilir. Babalarımızın teri, kanı ve canı ile kazandığı bir toprak olabilir.
Ama babamızdan bize harcamamız için kalan bir miras değildir.
Bizler bu toprakların sadece bekçisi, emanetçisiyiz. Bunu unutmayalım.
Siyasetçilere hatırlatalım.
Demokrasinin prensibi halk kendisini yöneteni seçer... Ama şart koşar… “Bizleri adaletli yönet der” ve zamanı geldiğinde de hesap sorar
Sizlerin bizi adaletsiz yönetme diye bir lüksünüz yoktur...
Hesap sorma hakkımızı da sizlere teslim etmiyoruz.
Star Kıbrıs Medya Grubu olarak en başından beri “güçlünün değil haklının yanındayız” diyoruz…
Bu mücadeleden bir an olsun geri durmayız.
Ülkede her alanda pek çok sorun var. Burada yapılması gereken basittir…
Bizi yönetenlerin sorunları bilen sağduyu sahibi kanaat önderleriyle fikir alışverişinde bulunup ortak akıl etrafında hareket etmeleri gerekir. Aksi halde memleketin sonu her alanda felaket olur. Bizden söylemesi….
Bu haber 218 defa okunmuştur

:

:

:

: