Yönetmek mi yönetilmek mi? Seçimin hangisinden taraf? Yönetmeyi, birilerine emretmek, bir şeylere hükmetmek anlamlarında düşünmeyin. Şöyle düşünün! Kendi yaşamımızın yöneticisi olmak, kendi yaşamımıza dokunmak, bugüne kadar ne olmuşsa onları görmezden gelip yaşanılanları bir kenara bırakmak ve yaşamımızı bize göre en iyi, en doğru yaşayabilmemiz için bizim için en doğru seçimlerde bulunmak. Bunu yapmak için ne kadar hazırız? Bunu yapabilme gücünü ne ölçüde kendimizde barındırıyoruz?
İsteyin ve Zihninizi Serbest Bırakın
Çocukluğumdan beridir kitap okuyorum. On yedi yaşımda, daha önce okuduğum kitaplardan çok farklı olanlarıyla tanıştım. İçlerinde çeşit çeşit konular, kişilikler, zaman ve mekanlar vardı. Fakat, en önemlileri de enerji odaklı, spritüel, yaşamla bağlantılı olanlarıydı. Çekim yasası kavramını da o dönemlerde öğrendim. Yıllar yıllar sonra da enerjimize uygun insanların yaşamımıza girebileceğini, isteklerimiz üzerinde durmamız gerektiğini, inancın bizim için en önemlisi olduğunu olaylar üzerinden deneyimleyerek, bunlardan ders çıkararak öğrenmiş oldum. “İsteyin İnanın Zihninizi Serbest Bırakın!” Çekim yasası, sizin düşüncelerinizle canlanır, belirir. Neyi isteyip neyi istemediğinizle ilgilenmez; buna kafa yormaz. Evrende geçmiş ve gelecek olmadığı içindir ki şimdiki zamanda olmuş gibi saydığımız, olmasını beklediğimiz her düşünce, hayal edilerek, zihinde tasarlanarak gerçekleşiyor. Düşüncelerimizi sabah vakitlerinde, en sakin anlarda zihnimizde hayal ediyoruz, bu düşünceye inanıyoruz ve zihnimizi rahat bırakıyoruz. İşte şimdi, istekler kolaylıkla, güzellikle gelsin.
Bir Doğa Yasası
Çekim yasası, güçlü bir doğa yasası, yaratılış yasasıdır. Yaşamımızı düşüncelerimizle bizler, yaratıyoruz. Çekim yasası da bize yardımcı oluyor. Peki, neden istediklerimize sahip olamıyoruz? Çünkü, neyi isteyip neyi istemediğimize tam olarak karar veremiyoruz da ondan. Daha çok, ne istemediklerimiz üzerinde düşünüyoruz. Böylece, güçlü bir olumsuzluğu yaşamımıza çekiyoruz. Çekim yasası, kesinlik bildirir; sapma payı yoktur. İstemediklerimiz üzerinde, korkularımız, endişelerimiz çerçevesinde durdukça kesinlikle yolumuzu bilinçli adımlarla yürüyemeyiz. İstemediğimiz düşünceler hakkında konuşuyoruz, kendimize bunları yaşatıyoruz. Böylece, hep kötüyü yaşıyoruz. İstediklerimiz üzerinde yoğunlaşırsak, evrene kesin koordinatlarımızı ulaştırırsak ve tüm bunlara inanırsak; mutlu oluruz, kendi yolumuzda kendi seçimlerimizle yürürüz.
‘Alaaddin’in Sihirli Lambası’ Gibi
Evren, istenilenlerle ilgilenir. Adeta, ‘Alaaddin’in Sihirli Lambası’ gibi. Evren, seçimlerle dolu. “Dile benden ne dilersen.” Bu söz, bizim için. Dile ve bu dilediğine inan! Yaşamınız, sizin. Hangi ülkede, hangi ailede, hangi işte olup olmadığımız çok da önemli değil. Özellikle de geçmişte yaşadıklarımız. Tüm bunları bir kenara bırakın. Şimdi, başlayabilirsiniz! Şimdinin gücüyle güzel, olumlu, sizin için doru olan düşüncelerini istemekte serbestsiniz. Yaşamınızı, siz kendiniz değiştirebilirsiniz. Yaşamınızda her şey değişebilir. Yeter ki, istemesini bilin.