Sadece ülkede değil geçmişte İngiltere ve Türkiye’de de yaptığı yatırımlara isminden söz ettiren Ali Özmen Safa dün Ada TV ekranlarında canlı yayındaydı.
Safa, İngiltere’de uzun yıllar boyunca çalışıp kazandığı parayı 2003’te Kuzey Kıbrıs’a getirip yatırım yaptı.
Aslında yapmak istediği yatırım daha da fazlaydı. Ancak başta Kıbrıs Türk Hava Yolları olmak üzere Türkiye’den kabloyla elektrik getirme gibi önemli projeleri ne yazık ki engellendi.
İnşaat sektöründe 2003 yıllında Kıbrıslı Türk firmalarını İngiltere’de fuarlara ulaştırdı.
Londra’da dünyanın en büyük fuar alanında kurduğu Türk Köyü ile adeta ambargoyu deldi. İnşaat sektörünün canlanmasında önemli bir rol oynadı.
İskele Belediye yaptığı hizmetlerden ötürü inşaat ettiği konut alanına Safaköy ismini koydu.
2018’e gelindiğinde “Rant Planı” olarak ünlenen imar planıyla Ali Özmen Safa’nın sahibi olduğu Safa Grup’un kazanılmış hakları elinden alınmaya çalışıldı.
O gün bugün mücadelesini sürdüren Safa, kendisine yönelik suçlamalara dün televizyon ekranlarında parmağının arkasına saklanmadan yanıt verdi.
Yıllardır sürdürdüğü adalet mücadelesinden yılmayan Ali Özmen Safa, “Kazanılmış hak yok, varsa istifa ederim” diyen Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan’a hodri meydan diyerek şöyle seslendi:
“2018 yılından bu yana sadece paramız değil, zamanımız da çalındı. Zamanı Allah verir, Allah alır… Kendisi ‘Allah’ı gelse beni buradan alamaz’ diyor. ‘Kazanılmış hak varsa istifa ederim’ diyor.
Ben de burada hodri meydan diyorum. Eğer bizim kazanılmış haklarımız çalmadığını ispat edebilirse sahibi olduğum televizyonu ve gazeteyi kapatırım, mallarımı satarım. Londra’ya geri dönerim. İngiltere’den buraya gelip yatırım yapan kimseyi burada barındırmadılar. Ben geri gidecek değilim. Kendisi istifa etmek zorunda kalacak.
Burada elbette bir hakem olmalı. Hakem de Sayın Başbakan Ünal Üstel olmalı. Sadece benim şirketim değim, başka şirketlerin de hakkını çaldı. İngilizce’de güzel bir deyim var. “Put your money where your mouth is…”
Yani ‘sadece konuşmayla olmaz icraat yapacaksın’ diyor. Türkmen Yiğitcan da madem ki bu sözü verdi, gereğini yerine getirmeli…”
Tüm bu tartışmaları bir kenara bırakıp tarafsız gözle bakalım. Kendi memleketinde yatırım yapmak isteyen Kıbrıslı bir Türk yatırımcıya bu yapılanlar hangi vicdana sığar?
Bakın ABD Başkanı Trump, ülkesinde 5 milyon dolarlık yatırım yapan yabancıya bile ABD vatandaşlığı veriyor.
Belki de o 5 milyonluk yatırım daha sonra 50 milyon olacak.
Peki biz ne yapıyoruz?
Başta İngiltere’de bulunan ülke dışındaki Kıbrıslı Türklere ‘gel burada yatırım yap’ diyoruz.
Ali Özmen Safa’nın dediği gibi ülkeye gelen Kıbrıslı Türklerden hangisi yatırımını kaybedip geri dönmedi?
Bu böyle gitmez. Aklımızı başımıza toplayalım. Artık bir karar verelim. Bizden söylemesi…