Star Kıbrıs, uzun bir zamandan bu yana toplumdaki adalet ihtiyacını ortaya koyuyor.
Yaptığımız yayınlarla toplumda adaletsizliğin hangi boyutlara geldiğini, adaleti sağlamakla görevli kamudaki bürokratların bizzat nasıl o adaletsizliğin kaynağı olduğunu gözler önüne serdik.
Nitekim dün Uluslararası Şeffaflık Örgütü kriterlerine göre hazırlanan 2024 yılına ilişkin “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” bunu açıkça ortaya koyuyor.
352 iş insanı ile yapılan araştırmaya göre ülke genelinde her 3 iş insanından 1’i ‘rüşvet verdim’ diyor!
Ankete katılan iş insanlarının yüzde 75'i KKTC’de rüşvet ve yolsuzluğun çok yaygın olduğunu düşünüyor.
Her üç iş insanından ikisi, bir yıl önceye göre KKTC’de yolsuzluğun artmış olduğunu düşünüyor.
Katılımcılara göre 'rüşvet ya da el altından fazladan ödeme yapmanın' en yaygın olduğu üç işlem şu şekilde sıralandı:
Katılımcıların yüzde 64'ü kamu ihaleleri ve izin/lisans işlemlerinde rüşvetin çok yaygın olduğunu düşünmekte. Bunu yüzde 60 ile kamuya ait arazi ve binaların tahsisi ve kiralanması, yüzde 56 ise devlet teşvikleri takip etmekte.
Ankete katılanların neredeyse yarısı yolsuzluğa karışan yetkililerin hiçbir zaman cezalandırılmadığını düşünüyor.
Bu araştırmanın sonuçları, bizim aylar, hatta rant planı olarak ünlenen imar planı sürecinde yıllar öncesine uzanan yayıncılığımızın, nasıl doğru yolda olduğunu net olarak ortaya koyuyor?
Star Kıbrıs ve Ada TV, olarak biz yıllardır adaletsizliğin gölgesinde kıvranan ülkede artık harekete geçme zamanı geldiğini dile getiriyorduk.
Bu bazıları tarafından görmezden gelinse de artık mızrak çuvala sığmıyor.
Gözümüzden sakınarak büyütmeye çalıştığımız, şehit kanıyla kurduğumuz devletimize, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bunu yapmaya kimin, ne hakkı var?
Ülkenin önündeki tüm yolsuzluk iddialarında birinci çözüm yolu sistemin açıklarını bulup onarmaktır.
Tabi ki amaç yolsuzlukları önlemekse bu yapılır.
Ancak “günü geldiğinde çeşmenin başına ben geçtiğimde bu işi ben de kendi çıkarlarıma kullanırım” mantığıyla hareket ederseniz elbette bu kirli düzenin devamı işinize gelir.
Kimse parmağının arkasına saklanmasın. Bu ülkede gelmiş geçmiş tüm iktidarların bu konuda bir özeleştiri yapmasına ihtiyacımız var.
Yapılan araştırmalarda halkı sorulduğunda ortaya çıkan net gerçek şudur: “Mutlu değiliz…”
Neden?
Fransız düşünür Emile Zola’nın dediği gibi “Adalet ancak hakikatten, saadet ise ancak adaletten gelir.'
Yani adalet olmadan bir toplumun mutlu olmasına ve huzur bulmasına imkan yoktur. Bizden söylemesi…