Yaşlılar Haftası, her yıl 18-24 Mart tarihleri arasında kutlanan, toplumun temel taşlarından olan yaşlı bireylerin değerini hatırlamak ve onlara hak ettikleri saygıyı göstermek için önemli bir fırsattır. Bu hafta, yaşlılarımızın hayat tecrübeleri, birikimleri ve bize sundukları rehberlik için minnettarlığımızı ifade etme zamanıdır. Onlar, geçmişle bugün arasında bir köprü kurarak bize kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi hatırlatır. Bu nedenle Yaşlılar Haftası, yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda bir farkındalık ve sorumluluk dönemidir.

Ülkemizde, Başbakan Ünal Üstel’in eşi Zerrin Üstel, Yaşlılar Günü veya Yaşlılara Saygı Haftası kapsamında verdiği mesajlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşlılara verilen önemi ve değeri vurgulamaktadır. Zerrin Üstel, 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası dolayısıyla Bülent Ecevit Rehabilitasyon Merkezi’ni ziyaret ettiğinde, yaşlılarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şu ifadeleri kullanmıştır:

“Yaşlılarımız, büyüklerimiz bizim için çok kıymetlidir. Biz onların sayesinde bugünlere gelebildik, büyüdük.”
“Ülkede yaşlılara verilen değer, çocuklara örnek bir davranıştır.”
Bu ziyaret sırasında Sayın Zerrin Üstel, yaşlılara hediyeler vermiş, onlarla sohbet etmiş ve her zaman yanlarında olduklarını belirtmiştir. Ayrıca, yaşlılarla ilgilenen doktor ve sağlık çalışanlarına teşekkür ederek Yaşlılar Haftası’nı kutlamıştır. Bu mesajlar, yaşlılara duyulan saygıyı ve toplumsal dayanışmayı öne çıkaran bir anlayışı yansıtmaktadır.

Dünyada, yaşlılara yönelik farklı kültürlerde çeşitli yaklaşımlar görmek mümkündür. Örneğin, Japonya’da yaşlılar, toplumun en saygın üyeleri olarak kabul edilir. Japon kültüründe “Keiro no Hi” (Yaşlılara Saygı Günü), her yıl eylül ayının üçüncü pazartesi günü kutlanır. Bu günde yaşlılara hediyeler verilir, onların sağlığı ve mutluluğu için dualar edilir. Japonya, yaşlı nüfusun yoğun olduğu bir ülke olarak, yaşlı bakım sistemleriyle de örnek teşkil eder.

Öte yandan, İtalya gibi Akdeniz ülkelerinde aile bağları güçlü olduğu için yaşlılar genellikle çocukları ve torunlarıyla bir arada yaşar ve yalnızlık hissetmezler. Bu, toplumsal dayanışmanın güzel bir göstergesidir. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise “Ulusal Büyükanneler ve Büyükbabalar Günü” gibi etkinliklerle yaşlıların torunlarıyla bağları kutlanır ve onların aile içindeki rolleri vurgulanır.

Yaşlılar Haftası’nın anlamı, sadece onları hatırlamakla sınırlı kalmamalı; aynı zamanda onlara daha iyi bir yaşam sunmak için adımlar atmayı da içermelidir. Yaşlılarımız, hayatları boyunca çalışmış, fedakârlık yapmış ve topluma katkıda bulunmuş kişilerdir. Şimdi sıra bizde; onların huzurlu, sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmelerini sağlamak hepimizin görevidir.

Ben de yaşı kemale ermiş biri olarak, bu özel hafta için bazı tavsiyelerde bulunmak isterim:

Öncelikle, yaşlılarımıza sabır ve anlayış gösterelim. Onların fiziksel ve duygusal ihtiyaçları, gençlerden farklı olabilir; bu yüzden empatiyle yaklaşmak çok önemlidir.
Onları yalnız bırakmayalım; bir ziyaret, bir telefon görüşmesi ya da küçük bir jest bile günlerini aydınlatabilir.
Yaşlılarımızın bilgi ve deneyimlerinden faydalanmayı ihmal etmeyelim; onların öğütleri, hayatımızda bize yol gösterebilir.
Yaşlı dostu politikalar geliştirmeye özen gösterelim; erişilebilir sağlık hizmetleri, sosyal aktiviteler ve güvenli yaşam alanları, yaşlılarımızın hak ettiği yaşam standartlarını yükseltecektir.
Yaşlılar Haftası, bize şu gerçeği hatırlatır: Yaşlılarımız, toplumumuzun hazinesidir. Onlara sevgi, saygı ve şefkatle yaklaşmak, insanlığımızın bir gereğidir.

Gelin, bu haftayı bir başlangıç kabul edelim ve yılın her günü yaşlılarımıza hak ettikleri değeri verelim. Çünkü onların gülümsemesi, bizim geleceğimizin aynasıdır.