Bizim çok güzel bir atasözümüz var.
Dervişin zikri neyse fikri de odur…
Yani insanın, kafasının içindeki düşünce ne ise konuşmasında da onu dile getirir.
Bakın Yunan Deniz Kuvvetleri öğrencilerinin, Yunanistan'ın Bağımsızlık Günü nedeniyle yaptıkları askeri geçit törenine…
Ne diye bağırıyorlar?
“Kıbrıs Yunan’dır…”
Bu tesadüf mü? Elbette hayır. Çünkü tamamen bu düşünce yapısıyla yetiştiriliyorlar.
Her ne kadar Yunan diplomatlar durumu vahametini hafifletmek için çabalasalar da adamların yetişme tarzı bu…
Bu ülküyle, bu idealle yetişiyorlar…
Bu sadece bir örnek mi?
Ankara’da konuşan Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun açıklamaları Cenevre’de yaşanan skandalı ortaya çıkardı.
Hristodulidis’in kendisini toplantıdan çıkarmaya çalıştığını belirten Ertuğruloğlu, “Bir süre toplantıya ara verildi, 2021 yılındaki görüşme masasının görüntüleri izlendi ve benim orada olduğum görülünce toplantıya devam edildi” dedi.
Akıl alacak gibi değil.
Bu ülkenin Dışişleri Bakanı’nı, Birleşmiş Milletler ev sahipliğinde yapılan bir toplantıda dışarı çıkarmaya kim, hangi cüretle yeltenebilir?
Bu hakkı kendilerinde nasıl bulabilirler?
Cevabı gayet basit.
Çünkü kendilerini bu adanın ev sahibi, bizi de misafiri olarak görüyorlar.
Atina’da slogan atan Yunan askeri öğrencileri gibi “Kıbrıs Yunan’dır” düşüncesine inanıyorlar.
Geçmişte kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti ortaklığı da bu nedenle bozulmadı mı?
Bizim içimizdeki bazı kesimler “federasyon rüyası” görürken, gerçek bugün apaçık gözümüzün önünde duruyor.
Bu gerçeğe arkamızı dönüp bir gelecek inşa edemeyiz.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu milli siyaset, geleceğin daha realist bir gözle şekillendirilmesini hedefliyor.
Bunca yıl konuştuğumuz federasyon tezinin çöktüğünü anlamak için kralın çıplak olduğunu itiraf etmek zorundayız.
O masaldaki cesur çocuk “kral çıplak” diye bağıramasa kral kendisine dikildiği öne sürülen ve sadece zeki insanların görebildiği iddia edilen hayali bir elbiseyle çıplak olarak dolaşmaya devam edecekti.
Biz de Kıbrıs sorununda şükür ki uyandık. Kralın çıplak olduğunu söylemeye devam etmeliyiz. Bizden söylemesi…