Düşünmeden konuşulan söz yanan ateş gibidir;
onu ağızdan çıkarmamalıyız, sonra kendimiz yanarız.
Dilimizin söylediği güzel söz ise akarsu gibidir;
nereye akarsa orada çiçekler açar.
Bazen insanları tanımaya çalışırken zorlanıyoruz. anlamaya çalışsakta zor geliyor.
Neden niçinlerini bilmeden yargılıyoruz.
Bir sözle yargılıyoruz.
Oysa bir yüze bir göze bir yüreğe bakmak, güzellikle yaklaşmak, merhametle dokunmak, sevgi ile yaklaşmak yarınlarına ışık olabilmek, korkularından, kaygılarından, kabuklarından arındırmak.
En büyük zenginliktir.
Gönül kazanmak.çok büyük bir erdemliktir.
İnsanı tanımak emek ister bir de yürek.
Herkes kendi çilesinin şairidir.
Deftere yazarsa şiir, içine atarsa dert olur..
İnsanların dertlerine dokunmak sevgi ile yaklaşmak insanın kendi kendine yapmış olduğu en büyük iyiliktir.
Sekiz milyon insan Dünyamızda öyle yaralı ki hangi ucundan tutsak yaralar kanıyorda, kanıyor. Bu Dünyayı iyileştirecek olan merhamet ve sevgidir....
'Ömür, sevmeyi yetmiyorken
nefret etmeyi hangi ara öğreniyorsunuz.'
Cahit Zarifoğlu
“Benden nefret edenlere nefret edecek
vaktim yok.
Çünkü ben, bana değer verenleri sevmekle meşgulüm.”
Gabriel Garcia Marquez.
Sizi Seviyorum