Ekonomi sadece rakamla değil güvenle yönetilir

Yıllardır ekonomik zorluklarla boğuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, iş dünyasının en büyük beklentilerinden biri devletin verdiği taahhütlerin yerine getirilmesidir.

Yıllardır ekonomik zorluklarla boğuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, iş dünyasının en büyük beklentilerinden biri devletin verdiği taahhütlerin yerine getirilmesidir. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), pandemiden bu yana ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu noktada hükümetin ısrarla gündeme getirdiği ve kamuoyuna duyurduğu sigorta prim destekleri, sadece bir teşvik değil, bir nefes borusu olarak görülüyor. Ancak sözler verildiği gibi icraata dönüşmüyorsa, güven erozyonu kaçınılmaz hale geliyor.
Hükümet yetkilileri geçtiğimiz aylarda çeşitli platformlarda sigorta prim desteklerinin artırılacağına, özellikle bazı sektörlerde devletin prim yükünü üstleneceğine dair net mesajlar verdiler. Bu açıklamalar iş dünyasında bir umut dalgası yaratmıştı. Fakat aradan geçen zamanda bu sözlerin uygulamaya geçmemesi, işletmeleri hayal kırıklığına uğratıyor.
Nitekim Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) hükümeti, Şubat ayında sona eren Sosyal Sigorta Prim Desteğini, Mart ayını da içine alacak şekilde yeniden yürürlüğe koyma yönünde karar almaya davet etti. Yapılan açıklamalarda “Uyarıyoruz, binlerce çalışan işsiz kalacak. Sosyal sigortalarda tarihi kayıtdışılık yaşanacak” denildi…
İŞAD Başkanı Enver Mamülcü de yatırım prim desteklerinin kesilmesinin, zaten zor durumda olan ekonomiye büyük zarar vereceğini ve bu adımın ateşle baruta yaklaşmak gibi olduğunu vurguladı. Mamülcü, “İŞAD olarak, kadın istihdamında yüzde 100, TC ve KKTC vatandaşı olarak yerli istihdamda yüzde 75, üçüncü dünya ülkesi vatandaşlarında yüzde 20 oranlarının kalıcı olarak uygulanması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bugün birçok işletme, çalışanlarının sosyal güvenlik primlerini ödemekte zorlanıyor. Devletin desteği olmadan bu yükü kaldırmak imkânsız hale geliyor. Sigorta prim destekleri sadece işvereni değil, çalışanı da ilgilendirir. Ödenmeyen primler, emeklilik haklarını, sağlık hizmetlerinden faydalanmayı, yani bir bireyin sosyal güvencesini doğrudan etkiler.
Dolayısıyla burada mesele yalnızca bir ekonomik destek değil, sosyal adaletin de ta kendisidir.
Hükümetin bu konuda yapması gereken nettir: Söz verdiği destekleri hayata geçirmek. Hiçbir gerekçe, halkın güvenini boşa çıkarmayı mazur gösteremez. Bugün verilen sözler, yarının temelidir. Ve o temel ne kadar sağlam olursa, halkın devlete olan inancı da o kadar güçlenir.
Unutulmamalıdır ki ekonomi sadece rakamlarla değil, güvenle yönetilir. Bizden söylemesi…
Bu haber 944 defa okunmuştur

:

:

:

: