Aynı milletin evlatlarıyız

Türkiye’de önemli bir devlet makamında bulunan Oktay Saral’ın sözleri ne diplomasiyle, ne kardeşlikle, ne de devlet aklıyla bağdaşabilir.

Türkiye’de önemli bir devlet makamında bulunan Oktay Saral’ın sözleri ne diplomasiyle, ne kardeşlikle, ne de devlet aklıyla bağdaşabilir.
Zira “KKTC'nin Başbakanı, hoş konuşmamış boş konuşmuş… Şu Kıbrıs'ı bir türlü Rum'luktan kurtaramadık..” gibi ifadeler dün Kıbrıs Türk halkının yüreğinde derin bir yara açtı.
Saral da zaten durumu fark etti.
“İfade ettiğim şeyler KKTC’nin genellemesi elbette ki değil. Paylaşımımda yazdıklarımdan dolayı kalbi kırılan, üstüne alınan kardeşlerimden af diliyorum.' dese de büyük bir infial yarattı.
Kıbrıs Türk halkının onurunu hedef alan sözler, kimliğine karşı de ağır bir ithamda bulunmuştur.
Türkiye ile KKTC arasındaki ilişki, yalnızca bir devlet ilişkisi değildir.
Bu, aynı dili konuşan, aynı tarihi paylaşan, aynı acılardan geçmiş iki halk arasındaki bağı kapsar. Bu bağ; kaba sözlerle, üstenci yaklaşımlarla, yaftalamayla zedelenemez.
Hele ki bu sözler, Türkiye Cumhurbaşkanlığı makamına yakın bir isim tarafından dile getiriliyorsa, etkisi sadece siyasi değil, toplumsal kırılmalara da sebep olabilir.
Kıbrıs Türk halkı yıllardır hem kimliğini korumaya, hem de dünya ile entegre olmaya çalışan onurlu bir mücadele veriyor.
Bu halk, 1974’ten bu yana bedel ödedi. Ambargolarla yaşadı. Kısıtlamalarla mücadele etti. Siyasi tanınmamışlıkla yaşamayı öğrendi. Tüm bunlara rağmen dimdik ayakta kaldı.
Bu halkın “Rumluk”la itham edilmesi en hafif tarihiyle tarihi bilmemek demektir.
Oysa ki bugün, daha çok dayanışmaya, daha fazla saygıya, daha aklıselim bir diyaloga ihtiyacımız var.
Türkiye ile KKTC arasında kurulacak her söz, her temas, her proje; eşitlik ilkesine, karşılıklı anlayışa ve saygıya dayanmak zorundadır.
Üstten bakan, ötekileştiren, kutuplaştıran bir dil, yalnızca iki toplum arasındaki güveni değil, ortak geleceği de tehdit eder.
Bu halkın iradesine, değerlerine, tercihine kimse karışamaz. Eleştiri yapılır, tartışılır, konuşulur. Ama aşağılayarak değil. Yaftalayarak hiç değil.
Unutulmamalıdır: Anavatan olmak, her şeyden önce sahip çıkmayı, korumayı, kollamayı gerektirir.
Ve en önemlisi, bu topraklarda yaşayan hiç kimse “Rumluk” ithamını hak etmez. Bu halk, Kıbrıs Türk halkıdır. Sadece onuruyla yaşar.
Bizler aynı milletin evlatlarıyız. Aramıza hiçbir güç ayrılık tohumu ekemez. Bizden söylemesi…
Bu haber 974 defa okunmuştur

:

:

:

: