Simon Aykut davasına neden sahip çıkılmalı?

Ne yazık ki ülke olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da altını çizdiği gibi tarihte eşi benzeri görülmemiş küresel bir abluka ile karşı karşıyayız.

Ne yazık ki ülke olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da altını çizdiği gibi tarihte eşi benzeri görülmemiş küresel bir abluka ile karşı karşıyayız.
Ülkede çıkarılmak istenen karışıklıklar bir yanda, Rum yönetiminin ekonomimizi çökertmek için başlattığı ve adeta bir şantaja dönen tutuklamalar diğer yanda…
Simon Aykut’un ailesi, Rum Yönetimine karşı hukuk savaşını sürdürürken, Rum yönetimine bağlı trol hesaplar Simon Aykut’un Türkiye doğumlu olmasını suç gibi göstermeye çalışıyor.
Akıl alır gibi değil.
“Tüm İsraillilere” başlığıyla bir hesaptan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Kıbrıs sizin için güvenlidir ve her zaman güvenli olacaktır, ancak yasayı çiğnemek kimseyi kovuşturmadan muaf tutmaz.
Türkiye doğumlu bir İsrailli olan Bay Shimon Aykut, işgal altındaki Kıbrıs'ta Rum mülküne toplu el koyma suçlamasıyla Lefkoşa'da 245 suçlamayla yargılanıyor. Bir Türk vatandaşının bu tuzağına düşmeyin…”
Peki bu karalama kampanyası neden yapıldı?
Çünkü Simon Aykut’un ailesi, milyonlarca euroluk tazminat davasının ötesinde, İsrail sokaklarına devasa afişler yaptırarak Güney Kıbrıs’taki hukuksuzluğu dile getirdi.
Hristodulidis’in fotoğrafının bulunduğu bir afişte İbranice “Kıbrıs İsrailliler için tehlikeli”, Simon Aykut’un fotoğrafının bulunduğu afişte de “Kanser hastası 75 yaşındaki Simon 10 aydır hükümsüz tutuklu” ifadelerinin yer alması Rum yönetimi kızdırdı.
Simon Aykut’un oğlu Jack Afik Aykut’un da Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yahudilere Hristodulidis’i boykot etmeleri ve onunla görüşmemeleri çağrısı da bardağı taşıran son damla oldu.
4 Mayıs’ta İsrail’i ziyaret edecek Rum yönetimi lideri Hristodulidis, Simon Aykut’un tutukluluğuyla ilgili itirazlar almaktan çekiniyor.
Rum basını, Hristodulidis’in bu korkusunu açıkça yazıyor.
Sosyal medya trolleriyle başlatılan karalama kampanyası da tamamen bir suçluluk psikolojisi.
Rum yönetimi Avrupa hukukunu çiğniyor.
Eninde sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de mahkum olacağını biliyor. Yaşadıkları paniğin nedeni bu.
Hep söyledik. Simon Aykut’un davası şahsi bir dava değildir. Aynı zamanda Kıbrıs Türkünün haklarını çok yakından ilgilendiren bir davadır. O yüzden bu davaya devlet olarak sahip çıkmalıyız. Bizden söylemesi…
Bu haber 774 defa okunmuştur

:

:

:

: