KKTC bir hukuk devletidir. Biz buna inanıyoruz. Bunu savunuyoruz ve buna güveniyoruz.
Ancak bunun karşılığında da beklentimiz nedir?
Siyasilerin bizim bu beklentimizi karşılamasıdır.
Turizm Bakanlığı Müsteşarı Serhan Aktunç, dün Ada TV ekranlarında “Burası bir hukuk devletidir” dedi. O halde kendilerinden beklentimiz bu sözün gereğinin yerine getirilmesine yardımcı olmalarıdır…
Aktunç, “Planları artık kişisel ya da siyasi beklentilere göre değil, halkın sahiplenebileceği ve ülkenin fiziki yapısına uygun şekilde hazırlamamız gerekiyor” diyor…
Peki Long Beach’teki o vahşi yapılaşma nasıl oldu?
Orası da ülkenin fiziki yapısına uygun olarak mı gelişti?
2015 yılındaki ülkesel fiziki planda zemini bataklık olan bu bölge için “ yüksek katlı yapılaşmaya uygun değil” tespiti yapılmamış mıydı?
“Bu izinler benim görev sürem öncesinde 2019 yılında önce Fasıl 96 kapsamında verildi” demek kimseyi sorumluluktan kurtarmaz.
Ali Özmen Safa, İskele’de imar planıyla ilgili halkı bilgilendirme toplantısında yaklaşık 500 kişi tarafından alkışlandı.
Niçin alkışlandı?
Halkın talebi adalettir. Bunu talebi dile getirdiği için alkışlandı…
Alkışlamayan sadece önde oturan devlet memurlarıydı…
Yaklaşık bir haftadır çağrı yapıyoruz. Adaletten söz ediyoruz. Hukuk devleti diyoruz. Padişahlığın geride kaldığını söylüyoruz.
Lokomotif denen inşaat sektöründeki sıkıntıları dile getirirken, kendisini padişah gibi gören bürokratların yarattığı adaletsizliği dile getiriyoruz.
Sadece kendi görüşleriyle yasaları nasıl hiçe saydıklarını anlatıyoruz.
Kendileri de zaten kendi görüşleriyle devletin kurumlarını yönettiklerini açıkça ifade ediyor.
Buna karşı devletin savcısı da “bunlar ilgili dairenin şahsi görüşleri” diyor.
Bizler gazete olarak günlerdir bu konuyu dile getiriyoruz. Protesto ediyoruz, şikayet ediyoruz.
Halk da bunu alkışlıyor.
Biz bunları dile getirirken ülkeyi yönetenlerin sessiz olmak yerine bir yanıt vermesini bekliyoruz.
Sayın Başbakan’dan beklentimiz bu ülkenin bir hukuk devleti olduğunu ilan etmesidir.
Padişah bürokratlara gelince yaşananları ya yalanmalı ya da kabul etmelidir. Ama onlar da üç maymunu oynuyor.
Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla üçlü kararnameyle görevden alınan Şehir Planlama Müdürü Türkmen Yiğitcan hala daha o koltukta oturuyor.
Niçin görevden alınmıştı o padişah bürokrat?
Çünkü görevini kötüye kullandı.
Başbakan’dan beklentimiz bu konuyla ilgili çıkıp bir açıklama yapmasıdır.
Bu ülkeyi padişah mı yönetiyor, yoksa Başbakan mı?
Kıbrıslının deyimiyle “sin da gulle geçsin” diyorsanız daha çok beklersiniz.
Biz her gün vatandaş adına bu soruları sormaya devam edeceğiz.
Padişahlar sessiz, Başbakan sessiz…
Eeee memleketi yöneten kim?
Bu sorunun yanıtını vermeye mecbursunuz.
Bizden söylemesi…