BİZ NEREDE HATA YAPTIK

Güney , ipi sıktıkça sıkıyor .

Güney , ipi sıktıkça sıkıyor .
Hani , Sn. Talat’ın dediği gibi .
“ Rumlar , nefes almamızı bile engellemek istiyorlar .”
Sn. Talat , bunu başbakanken söyledi .
Annan Planı referandumu , ertesinde .
Demek ki ilmek , o zamandan beri gırtlağımızda .
Hani , eski dilde söylenen .
Gurguramızda.
Pek ala .
Biz , nerede yanlış yaptık ki , gurguramıza ipi geçirttik ?
Biraz gerilere gidelim , izninizle .
Meşhur bir laf .
Geçmişini bilmeyen , geleceğini çizemez .
Kıbrıs sorunu , 1963’ün son ayında başladı . Akritas Planının uygulanması ile .
Esas sorun ve papara , 1964 yılında oldu .
1964 , Kıbrıs Türkünün kara yılıdır .
Tarih , 64’ü kara sayfasına yazmıştır , herhalde .
67‘ ye kadar , saldırılar durmadan devam eder .
1968’ de ikili görüşmeler başlar .
Ayni zamanda , Türkiye’de gençlik hareketlerinin başladığı yıl .
Türkiye’deki Kıbrıs Öğrenim gençliğinin , sorunla ilgili çözümü :
“Bağımsız , bağlantısız , üslerden arınmış federal Kıbrıs .”
Türkiye’de ilk kez , resmi makam olarak , CHP‘ nin yeni genel Başkanı Bülent Ecevit . Seçim bildirgesinde ve hükümet programında , iki halkın egemenliğine dayanan federal bir Kıbrıs’ın , ancak soruna çare olacağını belirtir .
Görüşmeler , 1974‘ de kadar , sonuçsuz kalır .
15 Temmuz 1974 .
Yunanistan’ın adayı kendisine bağlama hareketi olarak tarihe geçer .
Beş gün sonra , barış harekatı .
Arkasından , Cenevre’de barış görüşmeleri .
Görüşmelerde , masaya ilk kez , federasyon çözüm önerisi gelir .
Rum tarafı ve Yunanistan , bunu reddeder .
Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak , Rumların ve Yunanistan’ın reddine karşın , siyaset dünyasında , federasyon yerini alır .
Üç yıl sonra , Denktaş – Makarios ile yapılan , ikili anlaşma ile 1977‘ de , BM‘ in uhdesinde , iki taraf imzalar ve BM de onaylar .
Artık görüşmeler , bu zemin üzerinde olacak .
Makarios , batıya karşı oynadığı ikili politika nedeni ile , batı tarafından ortadan kaldırılır .
Tabii , bu bir iddia .
İki sene sonra .
Makarios’tan sonra gelen Rum lider , Kiprianu ile Denktaş , 79‘ da ikinci bir uluslararası anlaşma yapar .
Makarios – Denktaş arasında yapılan birinci doruk anlaşmasında . Toprak ve mülkiyete de önem verilerek , şunlar kabul edilmişti .
“Her toplumun yönetiminde kalacak toprak , ekonomik bakımdan üzerinde yaşanabilirliği ve toprak mülkiyeti ışığında ele alınacaktır .”
Dikkat edilirse , her iki toplumun da , ekonomilerini sürdürebilecekleri , toprak ayarlamasından bahsetmektedir .
Yani .
Toprak ve mülk da , Kıbrıs sorununun bir cüzü olarak , masada görüşülecek .
Bu , nereye kadar devam etti ?
2003‘ e kadar .
Sonra , ne oldu ?
Güney , AB’ne dahil olduktan sonra .
Toprak ve mülk , siyasi masadan alınarak , hukuki masaya havale edildi ve bunu biz de kabul ettik .
Halbuki , Kıbrıs sorununun ayrılmaz bir parçası , toprak ve mülktür .
Avrupalıların sahte vaatlerine kanarak , bunu kabul ettik ve verilen vaatler konusunda da , ağzımızı ayaza açtık .
Sonra da , kandırıldık diye , feryat ettik .
Kıbrıs sorunu , külliyen siyasi bir sorundur .
Yeni vizyon , siyasette , Toprak ve mülk için çözüm , tekrar , görüşme masasına getirilmeli .
Kıbrıs sorununun tümü , masada çözümlenmeli.
Tabii , bu , görüşme masasında olacak .
O zamana kadar da , gurguramızı sıkan kementten , kurtulmanın yolları , aranıp bulunmalıdır .
Bu konuda , siyaset kurumuna , büyük görevler düşmektedir .
Güneyin , bu tavrı .
Yakın bir gelecekte , iki halkı , ciddi güven bunalımı ile karşı karşıya getirecektir .
Sonra , Yalçın Cemal yazmadı denmesin .

Bu haber 163 defa okunmuştur

:

:

:

: