Bir ilkbahar günü idi .
Ankara’da ağaçlar , yapraklarını vermiş , çiçek açmaya doğru yönelmişlerdi .
Türkiye’de , Evren cuntasının koyduğu siyasi yasaklar , halk oylamasında kalkmış . Yasaklı olan o dönemin parti başkanlarına , tekrar siyasete atılmak serbestisi getirmişti .
Bunlardan biri de , eski CHP genel başkanı , Rahmetli Ecevit’ti .
90’ lı yıllar .
SSCB‘nin çözülme ve dağılma yılları .
Yeni partinin , seçimlere hazırlık çalışmaları , hız kesmeden devam ediyordu . Kıbrıs’ta partiye yardım için sattığım parti ve Ecevit’in resmi olan anahtarlık ve kalemlerden elde ettiğim geliri ve bağışları , teslim etmeye Ankara’ya gitmiştim .
Rahşan Hanım , Beşevlerdeki genel merkez binasında , çalışmalar yapıyordu .
Ecevit , Or-An’ daki evde yalnızdı .
Konut , kooperatif usulü ile yapılmıştı .
Sitede .
Deniz Baykal ve Türkeş de , kalıyordu .
Daireyi ihtiva eden blokta , girişte , görevlendirilmiş bir polis ve baraka tipi bir , emniyet kulübesi vardı .
Orada , gerekli muameleyi tamamladıktan sonra , İkinci kattaki konuta , merdivenlerden çıktım .
Asansör , yoktu .
4 kat olarak , planlanmıştı konutlar .
Beni , kapıda karşıladı .
Kucaklayarak .
“Hoşgeldiniz , Yalçın bey .”
“ Hoşbulduk efendim ” dedim .
Birlikte , kapıdan içeri girdik .
Richway çayı seviyordu .
Bir de .
Harman sigarasını .
Nikotinsiz , olduğu için .
Hellim götürmeyi , ihmal etmiyordum .
Her ikisi de , seviyorlardı . Bunlar verildikten sonra . Hediyelikler ve teberru olarak verilen yardım paralarını , makbuz , kökleri ile birlikte verdim .
Her zaman olduğu gibi , o gün de çay demlemişti . Bardaklara koymak için , küçük olan mutfağa geçerek , küçük bardaklara demli çayı döktü . Tepsinin içinde oturduğumuz yere getirerek , ortadaki küçük masanın üzerine koydu ve karşımdaki koltuğa oturdu .
Kıbrıs ile ilgili , sorular sordu .
Görüşmelerle ilgili , gelişmelerden bahsettik .
Gündeme , tam manası ile oturan , SSCB‘nin dağılması , konuşmamızın esas noktasını oluşturdu . Komünist , baskıcı rejimin çökmesi , dünyada nerede ise zil çalınıp kutlanacak noktaya gelmişti .
Konu ile ilgili olarak :
Yalçın bey , İki kutuplu dünya , bir denge unsuru idi .
SSCB , dünyada ve bölgemizde , batılı emperyalistlerin at oynatmasını dizginler ve frenlerdi . Şimdi Sovyetler Birliği dağılmakta . Dünya tek kutuplu hale gelecek . Amerika’yı kim frenleyecek . Dünya ve bölgemizin felaketlere sürüklenmesinden , büyük endişe duymaktayım . Çok kaygılıyım , yollu açıklaması ile , geleceğin resmini çizmişti .
SSCB‘nin dağılmasından , Atatürk gibi “ ufkun ötesini de görmüştü . “
35 sene önce , bunu görmüştü .
Bazı politikacı ve sözde aydınlar , felaketin geleceğini görmemişlerdi .
Nurlarda yat , büyük devlet adamı ve büyük insan .