Dünya , günümüze değin , toprak işgalleri ile karşı karşıya .
Toprak işgallerinin , tarih boyunca devamı , türlü saiklerle olmuştur .
Bunun en önemlilerinden biri , kuraklıkların doğurduğu olumsuzluklardı .
Buna en güzel örnek , Türklerin Orta Asya’dan büyük göçü olmuştur .
Tarımla uğraşan insanlar , yaşamlarını buna bağlayarak , dünyada yaşama mücadelesini , devam ettirdiler .
Sanayi topluma geçişle birlikte , sanayii ayakta tutan ve geliştiren enerji kaynaklarının , önem kazanmaya başlaması ile, toprak işgallerinin nedeni , enerji kaynaklarının bulunduğu coğrafyalar olmuştur .
Gelişen , değişen ve oluşan dünya koşullarında , enerji kaynaklarının yanında , su kaynakları da çok büyük önem kazanmış durumda .
Susuz , canlıların yaşaması mümkün olmadığı gerçeğinden hareketle , günümüzde , su ve su kaynaklarının önemi ve varlığı , enerji kaynaklarını çoktan geride bırakmıştır .
Dünyamızdaki , iklim değişiklikleri , bu gerçeği önümüze getirmekte ve mevcut olanaklar içinde , önlemlerin alınmasını zorunlu hale dönüştürmektedir .
Su konusunda yapılan , öngörülerde , mevsim değişikliklerinin devamı halinde . Dünya coğrafyasının büyük bir bölümünde , susuzluktan dolayı , canlıların yaşamının ortadan kalkacağı . Dünyamızda , en son iki coğrafyada , hayatın mümkün olacağıdır .
Bunlardan biri Grönland diğeri de Sibirya .
Bu iki coğrafya da , Kuzey yarım Kürede .
Hatırlanacağı üzere , Tramp , iş başına gelir gelmez , Grönland’ı satın almak istemişti .
Çünkü , halkı , ileride , iklim değişikliği nedeni ile , su konusunda çok ciddi sıkıntı içerisine girecektir . Grönland’ a göz dikmiştir .
Yine , bölgemizde , İsrail’in , Kurtarılmış topraklar safsatası ile , coğrafyasını büyütmesinin altında yatanın , Mezopotamya’daki su kaynaklarını , ele geçirmektir .
Uzun lafın kısası .
Su , artık bir savaş nedeni haline geldi .
Bir tek çare !
Deniz suyunu , arındırmak .
Bu , yeterli olur mu ?
Şimdilik , buna olumlu yanıt vermek , çok iyimserlik olur .
Bu , dünyanın hali ve ahvali .
Pekala , bizde durum ne ?
Bir bakalım .
Bizde , yer altı su kaynakları , hemen hemen bitti sayılır .
Su kuyuları , dibi çekmekte .
Anadolu’dan gelen su ise , son günlerde , bilhassa tarım alanında , yetersiz olmaya başladı .
Bu konuda , doyurucu bir açıklama yok .
Yapılan araştırmalara göre . Su harcama açısından , 2045 yılına eriştik .
Yani , 20 yılda harcayacağımız su miktarını , 2025’e kadar harcamışız .
Buna , hakkımız var mı ?
Çocuklarımızın , torunlarımızın , istihkaklarını , mal buldum mağrubi misali , harcadık .
Bu , meclis kürsüsünden , dile getirildi .
Getirildi de , ilerisi için ne üretildi veya ne üretilecek ?
Derhal .
Hem , içme ve kullanma suyu ile , tarımda kullanılan su için bir planlamaya gidilmedir .
Çünkü , su konusunda , yumurta kapıya dayanmıştır .
Sonra , Yalçın Cemal uyarmadı denmesin .