Dış politikada fiber hızında değişim!

Ülkede dün imzalanan ve 100 milyon dolarlık yatırımla her eve fiber optik internet altyapısını ulaştırmayı hedefleyen proje, sadece teknolojik bir gelişme değil, aynı zamanda siyasi bir duruşun, ekonomik bir bağımsızlık arzusunun da simgesidir. Bu proje sayesinde KKTC, dijitalleşme yolunda önemli bir adım atarken, Türkiye ile olan güçlü bağlarını da bir kez daha ortaya koymuştur.

Ülkede dün imzalanan ve 100 milyon dolarlık yatırımla her eve fiber optik internet altyapısını ulaştırmayı hedefleyen proje, sadece teknolojik bir gelişme değil, aynı zamanda siyasi bir duruşun, ekonomik bir bağımsızlık arzusunun da simgesidir.
Bu proje sayesinde KKTC, dijitalleşme yolunda önemli bir adım atarken, Türkiye ile olan güçlü bağlarını da bir kez daha ortaya koymuştur.
Ancak bu törenin asıl yankı uyandıran yanı, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yaptığı açıklamalardı.
Yılmaz’ın törende dile getirdiği hususlar, sadece teknik bir yatırım projesinin çok ötesindeydi. Rum tarafının samimiyetsiz tutumuna, özellikle KKTC iş dünyasına yönelik başlattığı yargı süreçlerine dikkat çeken Yılmaz, uluslararası alanda bu oldu bittilere gereken cevabın verileceğini net bir şekilde ifade etti.
Bu da gösteriyor ki, artık sadece diplomatik jestlerle yetinilen bir dönemden çıkılıyor; haklı davaların uluslararası platformlarda daha gür sesle savunulduğu bir sürece giriliyor.
Yılmaz’ın “New York’ta yapılacak 5+1 konferansında gerekli cevaplar verilecek” sözleri, Türkiye’nin ve KKTC’nin diplomasi alanındaki kararlılığını ortaya koymaktadır.
Rum kesiminin, Kıbrıslı Türklerin meşru haklarını görmezden gelen ve onları uluslararası alanda yalnızlaştırmaya çalışan politikalarına karşı, Ankara güçlü bir diplomatik refleks geliştirmektedir. Bu sadece bir karşı duruş değil; aynı zamanda alternatif bir vizyonun da ilanıdır.
Türkiye’nin ve KKTC’nin atması gereken adımlar sadece uluslararası diplomasiyle sınırlı değil. İçeride de birlik ve beraberlik içinde, ekonomik kalkınmayı hedef alan projelere devam edilmesi büyük önem taşıyor.
Fiber altyapı yatırımı gibi projeler, dijital ekonomi çağında rekabet edebilmenin en temel adımlarından biridir. Bu yatırımlar, KKTC’nin sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya entegre olabilmesini sağlayacak altyapıyı oluşturur.
Ancak unutmamalıyız ki, ekonomik kalkınmanın temeli, siyasi istikrar ve uluslararası meşruiyet mücadelesiyle atılır. Bu nedenle 5+1 formatındaki görüşmeler, sadece diplomatik bir görüşme değil; Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukukta hak ettiği yeri alabilmesi için bir mücadele zemini olarak değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, KKTC’nin dijital dönüşümüyle birlikte gelen bu yatırım, adada yeni bir dönemin habercisidir. Bu dönemde hem ekonomik büyüme hem de siyasi hakların savunulması eş zamanlı olarak yürütülmelidir. Türkiye’nin verdiği destek ve diplomatik vizyonu, Kıbrıs Türk halkının geleceğini şekillendirmede kilit rol oynamaktadır. Bizden söylemesi…
Bu haber 532 defa okunmuştur

:

:

:

: